1. 3026.
    +5
    hikaye sonu itibariyle hüzünlü olsa da kahramanların karakterlerini düşününce çok da şaşırtıcı değil bence. zeynep'in ruhsal anlamda çok istikrarsız olduğu tüm ilişki boyunca açık; zaten babasız büyümüş, zerrin hanım gibi asla annelik vasfı taşımayan bir kadınla yaşamış bir çocuğun o istikrarı sağlaması mümkün değil. Sonuçta duygusal stabilite bebeklikten itibaren anne ile ilişki sayesinde kuruluyor-pgibolojide duygu regülasyonu diyorlar bu merete. bunun üstüne bir de küçük yaşta tacize uğramış olmak büsbütün dağıtmış kızı- bunları düşününce zeynep'e de kızamıyor insan şartların kurbanı gözüyle bakıyorum ben buna. duygusal iniş çıkışlar ve de muhtemelen erkeklere olan güvensizlikle başlıyor ilişki-kaldı ki iki eşit insanın sevdası da değil başlangıcı itibariyle. mazoşist denebilecek bir tarzı var kızın. hakan'ın şiddeti, hırpalaması, aşağılaması bile kızda bir canlanma yapıyor, besbelli bir sevgi alameti olarak görüyor hakan'ın bu tavırlarını. o kadar çorak ki kızın iç dünyası buna bile razı.

    zeynep o kadar muhtaç ki hakan'a, her an yanında, hatta yapışık bir vaziyette olması gerek. azıcık uzaklaşınca sanki bir daha gelmeyecek, ilelebet kaybolup gidecek. hakan'ın zeynep'in ruh dünyasını sürekli harlaması gerek, kendi başına o ateşi canlı tutacak kabiliyeti maalesef yok. Zaten ilişkinin bitişi dikkat ederseniz hakan hasta zamanına denk geliyor. Hakan kendi sağlığının derdine düşüp azıcık kendi haline bırakınca zeynep'i zeynep sallanıyor ve düşüyor. Hakan'a ve bu hikayeyi okuyan bizlere saçma gelebilir lakin zeynep'in durumu belki de onu gerektiriyor. Zeynep'in en ufak boşluklarda en olmadık erkeklere yamanması da aynı ihtiyaçtan... belki de benliğinin bir tarafında hakan'a olan bağımlılığına isyan ediyor, benliği kendi ayakları üstünde durma vakti geldiğini içten içe haber veriyor.

    ben her iki taraf için de hayırlı bir ayrılık olduğunu düşünüyorum. hakan eğer bulutların üstündeyken daha ciddi bir aşamaya girseydi bu ilişkide sonu muhtemelen daha büyük hayalkırıklığı ile bitecekti. zeynep'in de şu haliyle uzun süreli bir ilişki için hazır olmadığını destek alması gerektiğini düşünüyorum.

    hakan'a affına sığınarak birkaç eleştiride bulunmak istiyorum. ilişki sürerken ne sebeple olursa olsun başkasıyla ilişkiye girmesine bir anlam veremedim, basbaya aldatmadır bu ve bir şekilde hatasını kabul etmesini beklerdim. iki ilişkisinde de ciddi bir ayrılamama problemi görüyorum. biten bir ilişkiyi ısrarla canlandırmaya çalışmak, ölüyü diriltme çabalarının bir anlamı vardır muhakkak onu duymak isterdim. ilişkiye kattığı hırçınlık, sertlik enerjiyi arttırıyor belli ki..zeynep'in de hoşuna gitmişti o hafif kabadayı tavırlar. lakin o tavırların dezavantajı karşı tarafı pasifize etmesidir. zaten buradaki yorumlarından da anladığım kadarıyla düşündüğünün aksinin söylenmesine tahammülün düşük ve ilişkilerde karşı tarafın kendi düşüncelerini söylemesine engel olduğunu düşünüyorum. bence o özelliğine tekrar bakmanda fayda var.

    bu kadar özel ve mahrem bilgileri paylaştığın için tebrik ve teşekkür ediyorum kendi adıma, herkesin hayatına bir yerinden dokundu hikayen

    hayırlı teskereler kardeş
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster