0
I. TTKK’nin yenilgisi kemalizmin zaferidir; tersten, II. TTKK’nin yani komünist devrimci birlik süreci kemalizmin yenilgisini öngörmelidir. Bu süreç, devrimci işçi iktidarına uzanan yolu açacaktır. Kemalizm, kimilerinin iddiasının aksine, savaşımın konusudur. Onu savaşımın merkezine kaydırmayanlar, kemalizmin açtığı ideolojik, politik ve teorik rant kapılarına tenezzül eden rantiyecilerdir. Rantiyecilerin eleştirisi kemalizmin eleştirisini gölgelememelidir. Kemalizmin ideolojik-teorik ve politik hegemonyası, içerip aşmayla değil, parçalamayla ve mücadeleyle ezilir. Solun kendi içinden marksist devrimci, komünist bir hat çıkartabilmesi için bu şarttır. Solun içindeki kemalizme ait kaleler topa tutulmalıdır ki sol nesnel olarak devrimcileşme ihtiyacı duyabilsin. Tersten bu saldırı, devrimciliğin de aslî bir göstergesidir.
AB’ci liberal çevrelerin sözde “devrim”lerine karşı işçi sınıfının devrimini çıkartabilmek için kemalizmin es geçilmemesi gerekir. Liberallerle yan yana gelmemek, onlara benzememek için kaçınılan kemalizm eleştirisi en çok komünistlerin hakkıdır.
Teoride ve pratikte ayrı ayrı ya da birlikte savaşmadan yapılan kemalizm eleştirileri Kürt hareketini, islamcıları ve sol-sosyalist dinamiklerin önemli bir bölümünü liberalizmin kucağına itmiştir. Bu durumun eleştirisi farklı bir düzlemde gerçekleşmelidir. Önce komünistler, kendi fiilî, somut varlıklarının bulunmaması sebebiyle yaşanan bu sürecin hesabını kendi adlarına verebilmelidirler. Komünistler, kemalizm karşıtı dinamiklerin içinde işleyen sınıf mücadelelerine kör bakmışlardır, dolayısıyla süreç içinde mücadeleler küçüklü-büyüklü burjuvazinin arzuladığı mecraya hapsolmuştur.
II. TTKK’nin oluşumu devrimci durumun ilk işareti olacaktır. Bu, nesnel bir tespittir. Komünistlerin birlik kurultayı statik bir kurgu değil, teoride ve pratikte fiilî olan gerilimli bir süreçtir. Bu ülkede kemalizmin içine ve bütün olarak kendisine karşı geliştirilecek bir komünist hareket, ülkedeki politik dinamikleri belli bir mecraya çekecektir.
Devrim, hayallerle, boş edebî üretimlerle ve teorik lafazanlıkla değil, gerçekliğin hem teoride hem de pratikte devrimci anlamda dönüştürülmesi ile gelecektir.
II. TTKK, bu ülkede karşı-devrimin önemli ideolojik-teorik-politik zemini olan kemalizme karşı bir konumda tarif edilebilmelidir. Bu konum ve bu konum üzerinden verilecek mücadele, tarihsel bağlarımızı bize geri verecek, toplumsal kanallarımızı bize yeniden açacaktır.
Tümünü Göster