http://imgim.com/6854incil6888030.jpg
http://imgim.com/1025incie2834077.jpg
http://imgim.com/portland...ct_030320091445238568.jpg
Bu hikaye binanın yapılış yılı olan 1800 lere gitmektedir . The Tavern ( Taverna ) Orrin Granger tarafından inşa edilmiştir. O zamanlar şehirler arası yolculuklar bir çok atın koşulduğu arabalarla yapılmaktaydı. Onların yolların üzerindede böyle tavernalar yapılmıştı orada yolcular yiyecek ve yatacak atlarda da değiştirme imkanı oluyordu.
Burada gecelemş meşhurlar arasında Abraham Lincoln ( Amerika Başkanı ) Charles Dickens,
Ve William Mc Kinley vardı. 1865 taverna sahip değiştirdi .Yeni ismi The Bixton inn oldu.
Yarbay Buxton 1905 senesine kadar yeni sahibi oldu. Bundan sonra birkaç sahip değişmesinin neticesinde bugünde sahipleri olan Orville ve Audrey a geçti.
Aldıkları bu eski tavernayı yenilemek için iki sene süren inşaat yaptılar. Bu yenilemenin neticesindede Ruhsal Varlıklar görülmeye başladı.
Ve bununlada Buxton inn tavernasını hakiki hayaletli ev hikayeside başladı.
Bu yazıya başlamadan evvel hafızamı tazeleyip bundan senelerce evvel 10 yaşında Buxtan inn de olduğum zamanlara dönmeliyim. Ohio şehrini ziyarete geldiğimde arkadaşlarım beni ilginç hikayesinden dolayı Buxton inde ziyaret etmem gerekitiğini söyleyip getirdiler.
Bana burasını hayaletli bir ev olduğunu ve öyle bir şeyle karşlılaştığımda korkmamamı söylediler. O zamanlarda kenidimi hayaleten korkmaz olarak bilerek içimden de hayaletlerle karşılaşmamı temenni ettim.
Hayalet hikayesi yarı karanlık olan kula şeklindeki bar kısmında başladı. Bu bar Buxton inn Tavernasının alt kısmındaydı.
Hatırladığım kadar burası dört tarafı taştan duvarla kabaca örülmüş bir odaydı. Eski püskü bir yerdi ve hikayelerdeki Hayalet mekanlarına benziyordu.
Bay Orr , beyanında kilitli ön kapının açıldığını ve birisi içeri girerek üst katta çıkan merdivenlede yürüdüğünü duyduğunu söyledi. Gidip kim geldiğine baktığında kimsenin olmadığını gördü. Bütün bunlara ber cevap bulamadı.
iddiaya göre Buxton Inn de çalışnalar,müşteriler ve sahipleri burada hayalet gördüklerini yaptıkları gürüstüleri duyduklarını ve kendilerine has kokuları his ettiklerini söylemişlerdir. Bunun ya Albay Buxton veya Ethel Bournell diğer ismi ile “ Mavili Kadın” olduğunu tahmin etmektedirler. Ethel Bournell Sahne sanatçısı ve şarkıcı bu tavernayı 1934 de 1961 e kadar sahibiydi. Onun ölümüyle Buxton in ‘in koridorlarında ve müşteri odalarında “ Lady in Blue”
Mavili Kadın görünmerye başlamıştır
Müşteri odaları
Daha başkaları ise devamlı olarak görülmeye fakar baskısı ve varlığı his edilen bir ruhsal varlığın olduğundan bahsetmişlerdir.
Babam Annem ve misafirlerimiz benim önümsıra yürümekteydiler Buxton inn’in koridorlarında yürürken. Hepimiz binanın ana çıkış kapısına doğru ilerliyorduk. Birden bir şeyin sanki beni takip ediyormuş gibi bir hisse kapıldım fakat yürümeme devam ettim. Fakat bu his artınca dayanamayıp birden sert bir şekilde arkamı dönüp baktım. 10 yaşında bir çok tehlikeden haberi olmayan her şeyi oyun kabul eden bir çocuk idim. Ve bir hayalet görmeyi çok arzu ediyordum. Annem Babam ve diğerlerinin yürümeye devam etmesine hiç aldırmadım. Bir hayalet görme sevdasındaydım.
Fakat bütün şüphelerim ve aldırmazlığm geri döndüğümde benden 5 metre ilerde koridorun öbür başında bir gölge gördüğümde gitti. O an korkudan ve şaşkınlıktan sanki buz tutmuştum. Koridorun sonunda bana bakan bir ışık içinde insana benzeyen yarı şefaf bir yaratık duruyordu. Hafif hafif sanki rüzgara kapılmış gibi dalgalanıyordu. Ne yapacağımı şaşırdım bağıramadım da . Ancan Annem benim ayay seslerimi duymayınca nerede kaldım diye arkasına bakınca oda o ışığı gördüğünü ve bana bir şey olacak diye yanıma bağırarak koştuğunu bu arada da o hayaletin koridorun köşesini dönüp kaybolduğunu sonradan ifade etti.
ikimizde aynı terde aynı şeyi görmüştük.
ikimizin de hayal görmüş olma imkanı bilim adamlarına sorulduğunda son derece düşük olduğunu ve tarifin hayelatlerinkne uyduğunu. Hayaletlerin yürüyüşleri daha doğrusu yer değiştirişleri bizim gördüğümüz gibi sankihavada asılmış ve uçuyorlarmış gibi olduğunu. Durdukları zamanda oldukları yerde hafif rüzgara kapılmış gibi sallanırlarmış.
Bu ikimizin gördüğüne de uymaktaydı.
Daha sonra birkaç kere daha ruhsal Varlıklarla karşılaştım. Ama o 10 yaşındayken gördüğüm üç boyutlu o şekli ve onun üzerimdeki baskıyı hiçbir zaman unutamadım.