gerçek bi hayat hikayesi vol 2

gino sever anlamlı anıları...

gurbet ellerde aklıma gelen bir şeyi anlatayım la o zaman size...

sokaklarda ortada kaldığım zamanların başıydı.. 2006 yılı... okulu bırakmıştım... terkedilmişim...

ikimiz bir başımıza kalmışız eski dostla...

beyoğlunda gibik bi otelde kalıyoruz daha... elde avuçta hiçbir şey yok... istanbulun acı yüzüyle yeni yeni kaynaşıyorum... simit falan satmaya çalışıyoruz... amacımız tutunabilmek...

iş kovalıyoruz deli gibi etrafta...

bir gün akşam otele dönüyordum... otel karışık... lan ne oldu durum ne demeye kalmadan iki el silah sesi geldi... daldım içeri... yine bizle aynı otelde kalan bir adam... her akşam cigaralığından bize feda eden babacan bi abi... adem abi...

delirmişcesine saldırıyor etrafına...

millet kaçışmış etrafa...

delirmiş yani adam...

olayı anlamaya çalışıyorum... herkes toplanmış otelin etrafına... adam kriz geçiriyor... polise zaten çoktan haber verilmişti... ama otelde sabıkalı olmayan adam yok ki... polis gelse hepimiz içeri atar... ben dahil hepimiz... bir gece iptal oluruz anlayacağınız... adem abi bana ve kapıda bekleyen kalabalığa döndü...

"lan" dedi bana bağırarak... "gibtir git olum... gibtir git ben bu oteli kana bulayacağım... "

"adem abi ne oldu gel sakinleş... polis gelicek... " diyorum ama dinlemiyor...

neyse uzatmayalım...

polis geldi... dediğim gibi topladı otelin yarısını...

tıktılar nezarete...

bekliyoruz...

adem abi gelmedi tabi... sakinleştirmişler falan sorgusu sürüyor...

beni aldılar önce...

"sen baya tekinsiz çıktın, mahkemen var... " dedi... (bunu hep yaparlar... adamın zaten pgibolojisi gergindir... afallar kem kümler... yine karşı tarafın "tamam lan tamam" demesini bekler... ondan sonra bi gib toparlayamaz... bir şey saklarsa direk şakır... vs. vs.)

"beraat ettim ben ondan... " dedim...

"siyasi dimi?" dedi..

"sayılır... " dedim...

"sayılır ne lan? evet mi hayır mı?"

"evet... "

"anlat şu olayı" dedi...

"bir şeyden haberim yok... ben zaten otele dönüyordum... ortalık karışıktı... iki el silah sesi duydum... durum bu yani... sakinleştirmeye çalıştık... "

"tanıyor musun o adamı? derdi ne?" dedi...

"bilmiyorum" dedim...

"adem abi falan diyodun adama... " dedi..

"tanımıyorum demedim zaten... tanırım adem abiyi, ama amacını bilmiyorum... " (dik dik konuşursan silleyi yersin... hele bi durumun varsa... )

az bi küfür etti işte... gibtir ettiler beni nezarete...

oturuyorum... adem abiyi getirdiler sonra...

soru soruyoruz cevap vermiyor...

sabaha kadar sustu... zaten içerdeki çoğunlukla tanışık olduğumuzdan... uyuduk...

adem abi'yi sevkettiler savcılığa... bizide saldılar...

sonra öğrendik işin aslını... adem abi'nin kızı ölmüş... kızı varmış... almış zaten cigaralığı... kötü olmuş baya... kimse geçmişini bilmiyor ki adamın... takmış bi kaset önce adem abi...

dinlemiş şu şarkıyı; http://www.youtube.com/watch?v=HotwAx7MFSg

"ahmet kaya söylüyordu" dediler birde...

hıh.. ister inanın, ister inanmayın..

o yüzden hep bi yönetmen... bi oyuncu... bi şarkıcı...

hep sizden bi parça olur...

hep... benden bi parça olur... sadece sevmezsin şarkılarını... filmlerini...

neyse konuya dönelim... dinlemiş,hüzünlenmiş... kaybetmiş kendini işte...

kaybetmiş kendini... ne bileyim... sinir krizi geçirmiş...

öğrenemedik işin arkasını ama... geçmişi sır kaldı hep...

adem abi'yi hiç görmedim daha sonra...

niye mi anlattım?...

bilmiyorum ki... açıklamaya korkuyorum... korkuyorum...

siz açıklaya bilir misiniz okuduktan sonra?...

sizde...

biliyorum lan işte... sizde...

gino demiştim ya sana geçen... "masumiyet" hakkında bir şeyler...

itiraf edeyim mi sana bir şey...

eskiden oradaki "bekir"i... adem abiye benzetirdim...

şimdi ona benzetemiyorum...

o yüzden korkuyorum belki...

kim bilir...