Öncelikle ev bu beyler iki defa filmi çekilmiş birinde Ryan Reynolds oynuyor izlemeye kalkarsanız 70"li yıllarda çekileni izleyin neyse konuya gelirsek;
http://imgim.com/amityvillehorror-margot.jpg
http://imgim.com/392845_063.jpg tırsacak olan bunu açmasın
http://imgim.com/amityvilleghost.jpg
Hikayeye gelirsek
13 Kasım 1974 akşamı saat 18:30’de sakallı bir genç, New York, Long Island’ın Amityville kasabasınındaki Henry’nin Barı’na hızla daldı ve “Bana yardım edin! Sanırım annem ve babam vuruldu.” diye bağırdı. Barda toplanan grup, gençle birlikte 112 Ocean Avenue’deki eve gittiler ve gencin anne ve babasının cesetlerini buldular. Gruptan Joe Yeswit, Suffolk Bölge Polisi’ni aradı ve polislerin evde yaptığı araştırma sonucu dört ceset daha bulundu.
Gencin adı Ronald DeFeo, Jr’dı ve kurbanlar ise babası Ronald DeFeo, Sr, annesi Louise DeFeo ve onun dört kardeşiydi. Tüm kurbanlar, sabah saat 3 civarlarında .35 kalibrelik Marlin tüfeği ile vurulmuştu. Hepsi de yanakları sağa dönük şekilde, sırtüstü yatar halde bulunmuşlardı. DeFeo aile, aldıkları 1965 yılından beri bu evde oturuyorlardı.
Cinayetleri ilk başta Louis Fallini adlı bir tetikçinin işlediği düşünülürken, yapılan sorguda Ronald, Jr tüyler ürperten şu itirafta bulundu: “Bir kere başladığımda, kendimi durduramadım, o kadar hızlı oldu ki…” Ronald, Jr, altı farklı cinayetten ömür boyu hapse mahkum oldu.
Fakat Amityville’de DeFoe evinin hikayesi yeni başlıyordu. DeFoe cinayetlerinden 13 ay sonra Aralık 1975’te, George ve Kathleen Rutz çifti, evi 80 bin dolara satın aldılar. Ev, Hollanda kolonisel yapıda inşa edilmişti, nehir kenarında olduğu için bir kayıklığı ve yüzme havuzu mevcuttu. Lutzlar, kendi evleri olmasına rağmen, yeni bir başlangıç için bu evi almışlardı. Kathleen’in önceki evliliğinden Daniel (9), Christopher (7) ve Melisa (5) adlarında üç çocuğu ve ailenin de Harry adında da bir labrador köpeği vardı. ilk gezdirme esnasında, emlakçı kendilerine cinayetlerden bahsetmesine rağmen, aile bunun kendileri için çok da sorun olmayacağını söylemişti.
Lutzlar 23 Aralık 1975’te eve taşındılar. DeFoe ailesinin eşyalarının çoğu evin içindeydi. George’un bir arkadaşı, evin geçmişini öğrendiğinde, evin kutsanması gerektiği hususunda ısrarcı olmuştu ve onlar da Peder Ralph J. Pecoraro’yu evi kutsaması için davet etmişlerdi. Peder, eve girip kutsal suyu döküp, duasına başladığında bir ses ona “Çık dışarı” diye bağırdı. ilk başta çifte bu durumdan bahsetmeyen Peder, telefonla evi arayıp durumu onlara anlatmaya çalıştığında ise telefon aniden kesilmiş ve bir daha da bağlanmamıştı.
ilk başta hiçbir hareket olmayan evi, üst üste yaşanan olayların ardından Lutz’lar 14 Ocak 1976’da terk ettiler. 1977’de Jay Anson, Lutz’ların yaşadıklarını “Amityville Horror – A True Story” kitabında derledi ve kitap bestseller oldu. 1979’da ise başrollerini James Brolin ve Margot Kidder’ın oynadığı kitapla aynı adı taşıyan film, evin ününü dünya çapında yaygınlaştırdı.
Günümüzde bu ev halen Amityville’de görülebilir, fakat turistlerden ve ziyaretçilerden bıkan bölge halkı evin adresini, başta meşhur pencereleri olmak üzere çehresini değiştirmiştir. Ayrıca hikayenin ayrıntılarını okuyabileceğiniz birçok web sitesi mevcuttur.
Lutzlar’ın Evde Yaşadıkları
•
George her gece, sabaha doğru 3:15 civarında kalkıp, kayıkhaneyi kontrol ediyordu. Sonradan bu saatin cinayetlerin işlendiği saat olduğu ortaya çıktı
* Evde, kış olmasına rağmen, sürekli sinek sürüleri vardı.
* Kathy, cinayetler ve onların hangi odalarda, nasıl işlendiğine dair canlı rüyalar görüyordu. Bir süre sonra Lutzların çocukları, sırtüstü uyumaya başladılar; tıpkı DeFoeler’in öldürüldüğü pozisyon gibi.
* Kathy evin içinde gizli bir oda buldu. Duvarları kırmızı olan bu odaya, köpekleri Harry girmeyi sürekli reddetti.
* Lutzlar’ın küçük kızı Missy, Jodie adında bir küçük kızla arkadaşlık ettiğini söylemeye başladı. Jodie, kırmızı gözlüydü.
* Evin içinde sürekli ayak sesleri duyuluyor ve kapılar açılıp, kapanıyordu.
* Yatak odalarında yatarken, alt kattan açılan radyo sesi duyuyorlardı, ama aşağı indiklerinde ses kesiliyordu.
* George, bir gece kayıkhaneyi kontrol ederken, yatak odaları penceresinde çir çift kırmızı gözün kendilerine baktığını gördü. Kontrol etmeye gittiğinde gözler yok olmuştu.
* Kathy yatakta yatarken, çarşafları görünmez bir güç tarafından üzerinden çekildi ve havaya yükseldi.
* Kilitler, kapılar ve pencereler görünmez bir kuvvet tarafından parçalandı.
* Evin duvarlarından yeşil bir sıvı çıkmaya başladı.
* George evdeki Çin aslanı heykelinin saldırısına uğradı ve bacağından yaralandı.
* George, Kathy’e bakarken, onda bir anda 90 yaşında bir kadın gördü. Saçları incintı, teni bembeyazdı, yüzü çok çirkindi ve dişsiz ağzından salyalar akıyordu.
* Evi kutsamaya çalışırken çok güçlü bir ses “Kesmeyecek misiniz?” diye bağırdı, daha sonraki çabalarında ise yaşananları çift açıklamayı reddederken, sadece “çok korkutucuydu” demekle yetindiler. Ertesi gün de evden taşındılar.
Amityville Filmleri
Film: The Amityville Horror (1979), Amityville II: The Possession (1982), Amityville 3D (1983), Amityville 4: The Evil Escapes (1989), The Amityville Curse (1990), Amityville 1992: It’s About Time (1992), Amityville: A New Generation (1993), Amityville Dollhouse: Evil Never Dies (1996), The Amityville Horror (2005)
Uydurma Olabilir mi?
2000 yılında History Channel’daki bir röportajında Kathy Lutz, DeFoe evinde yaşayan her ailenin başına felaketler geldiğini söylemişti. Yazar Jay Anson, evin lanetli olmasının nedenini, zamanında evde yaşadığı iddia edilen John Ketcham adlı bir büyücüye bağlamıştı. Fakat Lutzlar’dan sonra evi satın alan Cromarty ailesi, evde hiçbir sorun yaşamadıklarını ve herhangi bir doğaüstü durumla karşılaşmadıklarını söylediler. Ama meraklılar o kadar fazla rahatsız ediyorlardı ki, evi satmak zorunda kaldılar.
Evin yeni sahibi Frank Birch ve ailesi, 1987’ye kadar mutlu mesut yaşadıktan sonra evi, O’Neiller’e sattılar; onlar da 1997’de şimdiki sahibi Brian Wilson’a… Bu ailelerin hiçbirinden herhangi bir doğaüstü olay bildirimi gelmedi. Amityville kasabası sakinleri ve evin Lutzlar dışındaki sahipleri, evin sadece DeFoeler için uğursuz geldiğini ve Lutzlar’ın her şeyi uydurduklarını iddia etmekteler. Fakat Lutzlar’ın yalan makinesine bağlandığını ve makinenin onların yalan söylediğine dair bir bildirimde bulunmadığını da belirtmek gerek.