1. 76.
    +3 -1
    aslında eleman acemi de değildi ama ben bu başlığa bundan daha yakışacak bir hikaye geleceğini sanmıyorum. sene 96, henüz erbakan henüz 28 şubatlanmamış. yüksek askeri şura'nın gerçekleşeceği birlikte hummalı bir temizlik çalışması var. binalar daha gecen ay boyanmış ama olsun bir daha boyanıyor. asfalt üzerindeki beyaz çizgiler deterjanlı sularla temizleniyor. camlar son 24 saattir silinmekte en ufak bir kir yok. bayraklar ütülendi binaya asıldı. her şey tamam siyah mercedesli komutanlar bekleniyor yarınki toplantı için.
    şura sabahı kırmızı halılar da geldi, bütün ana girişlere serildi. normalde rütbeli subayların giriş yapacağı kapının önüne bol yıldızlı insanların mercedesleri yanaşacağı için subayların halının bekaretini bozup kirletmemesi gerekiyor. buna çözüm olarak, subayların sabah işe gelme saatinden önce, organizasyondan sorumlu yüzbaşı panikle gözüne kestirdiği bir kısa dönem eri çağırır.
    - nerden mezunsun sen?
    - bilkent'den mba'm var komutanım
    - tamam (zeka seviye testini geçti). şimdi bak bu kapıdan babam gelse sokmayacaksın anlaşıldı mı? yüksek askeri şura var girişler arka kapıdan emredildi, komutanım diyeceksin. anlaşıldı mı?
    - emredersiniz komtanım.
    - tuvalete dahi gitmek yok bu halıya biri basarsa bittin sen. buradan ayrılmak yok. kimse girmeyecek.
    - emredersiniz komtanım.

    saatler ilerler. bizim kısa dönem orada görevini layıkıyla yapmaktadır. albay gelir büyük zevkle "giremezsiniz emir var komtanım" çeker. binbaşı gelir aynı büyük zevkle "girişler arka kapıdan komtanım"... albaylar vs bozulmuş bir yüz ifadesi ile arka kapıya yönelirler.

    derken bir hareketlenme başlar. sivil ve askeri erkanı taşıyan siyah mercedesler gözükür. bir sorun vardır ki erimize kimse "tamam görevin bitti" dememiştir. duran büyük parlak arabanın önünde bir fors dalgalanmaktadir. şoför koşar kapıyı açar. korumalar vs arka arabadadır. derken erimiz generalin önünü keser.

    "yüksek askeri şura var komutanım arka kapıdan girişler" der. ona bu görevi veren yüzbaşı arka planda saklandığı yerde kafasını duvara vurmaktadır.

    sessizlik olur. herkes yere bakar.

    general omzundaki yıldızlara bakar sonra ere ve "bunlar ne oğlum biliyor musun" der ve cevabı beklemeden yürümesine devam eder.
    ···
   tümünü göster