+2
Özetle yükte ağır pahada hafif şeyler satıyoruz. iyi saatte olsunlar, gelişmiş devletler n’apıyor? Yükte hafif pahada ağır şeyler satıyor, yani marka değeri! Hani o bizde hiç denecek kadar az olan…
Öyleyse n’apıcaz, marka değeri oluşturabilecek potansiyele sahip Türkiye markalarını destekleyeceğiz. Devlet bunun için falanca bakanlığın filanca fonundan bütçe ayırmayacak!, biz gençler olarak
kalbimizden bir bütçe ayıracağız onlara. Mühendis olup da girip bir A firmasında Danimarka’nın ürettiği doğal gaz kombisini satmak kolaya kaçmaktır… Bir kombiyi daha ucuza kendi markasıyla tasarlamayı
düşünecek öz güvene sahip mühendisler yetiştiren değil, ideoloji askeri yetiştiren üniversitelerimiz var… Memur maaşıyla çoluk çocuk ay sonunu getirebilen bir milletiz, şu kalbimizden bir bütçe ayırsak
bütün dünyaya yeter, ülkemiz için bir şeyler icat etsek, üretsek, ama bunu illa meclisin sıcak koltuklarında değil, birlik beraberlik içinde bu memleketin “kumaşı farklı olmayan” sahipleriyle büyük
Türkiye için tüm gençliğin gücüyle… O zaman inanın, koca koca ideolojilerin taht kavgalarından daha muteber bir iş yapmış olurduk…
Hani şu bizim israil’den aldığımız heronlar varya, hani şu ordumuza istihbarat sağlasın diye milyon dolarlar verdiğimiz ama gönlünden kopanı da teröristlere gönderen “hoşgörülü” heronlarımız… Onların
beşte biri maliyetinde “bizimkiler” yapmış, meğer yapabiliyormuşuz, ama mühendislerimiz çok duygusal, kız arkadaşlarından ayrılınca hemen “intihar” ediyorlar. (2) Herhâlde sevgilisiyle arası iyi giden
bir mühendis ekibimiz olacak ki, falanca üniversitede daha üstün bir iHA ürettiler, ve başardılar… Hangimiz o ekipten daha milliyetçi, hadi hangimiz daha ulusal daha vatanperveriz? Kahvede vatan
kurtaranlarımız vardı, şimdi facebook’ta kurtarıyor twitter’da karıştırıyoruz… Nereye gidiyoruz? Hakikaten kurtulur mu Halepli küçük kız zalim kurşunlardan, Doğu Türkistan’daki Filistin’deki garipleri
de
kurtaracaksa her yere TC yazalım.. Heryere “Rabia” eli boyayalım…
Geçenlerde Emniyet için istihbarat ve yüz tanıma sistemleri barındıran bir insansız hava aracı daha yaptık, bence adınızın başına TC, profilimize tuğra değil de, THK yazarsak daha anlamlı olur, çünkü
THK Üniversitesinin icadı, gazetede şu satırlarla okuduk:
“Test sürüşleri devam eden iHA, 45 dakika havada kalabiliyor. 40 kilometre çapı olan alan içinde istenilen yere gidebilen iHA, ses ve görüntüleri merkeze aktarılabiliyor. iHA’da yüz tanıma sistemi de
bulunuyor. THK Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünsal Ban, dünyada 70 bin dolara satışı yapılan iHA’ları THK’nın 10 bin dolara mal ettiğini bildirdi.” (3)
Yoldaki kaldırım taşını söküp polisin kafasını yarmakla sosyalizm değil jop gelir!… işçinin emekçinin hakkını savunduğunu idda edenler, emekçinin esnafın cdıbını çerçevesini dökenlerin gözlerindeki
Marks’ın Lenin’in haşmetini gördüm… “istemezük”e gelince can-u gönülden sokağa dökülüyoruz. Herkesin ideolojisi “en muteber” “en gereklisi”. Hepimiz bu milletin içinde, bu toprağın ekmeğini yemekteyiz,
hepimiz bu milleti seviyor bu devleti daha yaşanılabilir ve daha ileri zütürmek iddiasındayız? ideolojilerimiz var, iktidara gelmek isteyen veya gelmiş partiler ve ideolojileri, hani diğerlerinden
kesinlikle iyi olan, “hepsinden doğru” olan. Hiç bir işe yaramadı. Yaramayacak… Öyleyse her şeyi devlete bırakmayacak kadar şuurlu nesiller lazım. ideolojilerin taht kavgaları yüzünden birbirine girip
meydanları dağıtan, 3. tekil şahıslar tarafından manipüle edilebilen bir gençlik, devlet ve millet için zaaf noktası yumuşak karın teşkil eder, oysa hizip topluluklar değil, devletin taşıdığı değil,
devleti taşıyan beyinler olmalı… “Benim ideolojim atlas ipektir” mantığının artık hiç bir hükmü kalmamıştır, kifayetsizdir. Bir ab-ı hayat formülü bile, uygulamaya dökülmedikçe müsvette bir kağıt
parçası ve birkaç damla mürekkepten ibarettir.
Türkiye’de ve dünyada bir çok devlette, demokrasinin bir yan etkisi olarak ideolojilerin, partilerin, gurupların, birçok zıt kuvvetin bir gemiyi ters yönlerde çekmesi gibi kendi içinde enerjisini
kaybeden ve en güçlünün bile gücünün yarısından fazlasını diğer vektörel güçleri sönümlemekle yitirdiği ağır ağır ilerleyen bir gemi gibidir devletler. Hantal, rahatsız ve istikrarsız…
Tümünü Göster