şu kelimelerden bi hikaye lazım

uyandım gece YORGANı üstümden düşürmüşüm gene anlaşılan.tek yaşadıgıma gene küfrettim içimden şimdi burda AiLEm olacaktı kahvaltı önümde hazırdı neyse... tuvalete girdim işerken SiGARA yakmak hoşuma gider herzaman. mutfaga gidip çay koydugm sırada zil çalmıştı anlaşılan kapıcı yine tam vaktinde GAZETEmi koymuştu kapının önüne. çay olurken pencere ve DUVARın birleştiği yerdeki tek kişilik koltuguma oturup bacak bacak üstüne atıp açtım gazeteyi. sıradan haberlerdi hep.GÜVERCiN konmuştu pencereme o an.bi müddet güvercine dalmış gözüm DiRSEĞimi koltuğa yaslamışım... o an caydanlıktan çıkan sesle irkildim.bi çay koyup tekrar koltuga oturdum.son sayfadan 3 sayfa önce ki FALCI ablamın fal köşesinden akrepi okumaya başladım yaşadıgım hayatla okudugum paragrafın hiç bir alakası olmadıgını anlayınca gene saçmalık die geçirdim içimden.ya ben astronomiye FRANSIZdım yada gerçekten saçmalıktı. tanınmamak için ŞAPKA giymiş bir genç dikkatimi çekti 3. sayfada. kollarına giren polisler... ne yapmış dedim başladım haberi okumaya sıradan, bu değil benim aradıgım bu hiç değil dedim ali ağaoğlu gibi gene içimden. YUMRUKlayarak öldüren sevgilisini evinin önüne gömen genç, KÜREKte ki kan ve kazılarak deşilmiş toprağı gören komşuların şüphe üzerine polisi aramasıyla yakayı ele vermiş. aptal gerizekalı mahluk madem öldürdün kızı niye evinin önüne gömersin madem ki gömdün en azından kürektr ki kanı temizle... çayım bitmişti ah annem burda olsaydı kalkmadan tekrar dolardı bardagıma çay...