hayatımı sken platonik aşk hikayemi anlatıyorm

yolda hilal'le yaşar önümüzde kol kola yürüyordu. benle çağrı da arkalarından yürüyorduk. ben çağrıya hiç bi şey anlatmamıştım. severim filan ama aşk meşk anlatmamıştım o zaman kadar. eliyle sırtımı sıvazladı. noldu der gibisinden baktım. takma kafana dedi acır gözlerle. cevap vermedim. çağrıların evine gittik. çağrı ve can da 1+1'de kalıyorlar işte. can da o sırada direniş alanında olduğundan. evde 4 kişiyiz. çağrının odasında oturduk. çağrı gitar çaldı. ben'le hilal çağrının bilgisayarındaydık, yaşar da mal mal geziyodu evde. sonra çağrı gençler saat 3 olmuş. ben vazgeçtim gitmekten uyicam burda. siz ister kalın ister gidin dedi döndü yattı yatağına. çağrının odasında yer yatağı var. can'ın odasındaysa canın yatağı ve bir kanepe var. biz hilal'le bilgisayarda 4'e kadar filan oturduk. sonra su içme bahanesiyle yaşar napıyo diye baktım o da canın kanepesinde uyuyakalmış. sonra hilal ben yatcam dedi. beni yerde yatırma ben canın yatağında yatayım sen burda yat dedi. tamam dedim. canın yatağına yattı o. ben dolabın dıbına koyarak bir battaniye buldum. üzerini örttüm sardım sarmaladım. iyi uykular dedim gittim yer yatağına yattım çağrının odasında. hiç uykum yoktu. gözlerim açık sadece düşünüyordum. 1 saat sonra filan kapı açıldı. uyanık olduğumdan refleks olarak baktım gelen yaşardı. beni görünce sen uyumadın mı ya dedi. yok dedim uyku tutmadı. ha neyse yatıyorum ben dedi kapıyı açık bırakıp gitti. canın odasındaki kanepeye birisi oturunca çok feci ses çıkıyor. ben kulağımı kabartıp o sesi bekledim. fakat o ses gelmedi. onun yerine sandalyeleri çekme sesi geldi. yaşar hilal'in yanına yatmaya gidiyordu.