+1
sene 1989 daha o zamanlar çocuğum. şimdiki gibi paralı yayıncı yok o zamanlar açtım trt yi.aha canlı maç başlıyor ya la heyecanıyla ilk kez canlı futbol maçı izleyeceğim. daha önce de izlediklerim oldu ama çok küçüktüm bir tak anlamıyordum. hakemin kendi başına bir takım falan zannediyordum işte. neyse o gün artık adam gibi aklımın da ermesiyle ilk canlı futbol maçını izleyecektim. sarı lacivert çubuklu takım mükemmel başladı maça. vuruyor vuruyor girmiyor. direkleri,kaleciyi bir türlü geçemiyor. sarı kırmızı parçalı formalı takım ilk atağında golü buluyor.o maçtan sonra adı hafızama silinmemek üzere kazınan tanju çolak 2 gol daha atıyor. maç 3-0 a geliyor. sarı kırmızılı takım lehine. sarı kırmızılı takımın tribünleri beş beş diye bağırıyor. sonra gariptir ki yabancı antrenörleri de saha kenarından eliyle 5 işareti yapıyor. sarı kırmızılı takımın futbolcuları da iyice taşağa bağlıyor bundan sonra. kalecileri topu eliyle almak yerine göğüsüyle stop ediyor.o ana kadar mükemmel oynayan prekazi topu sektire sektire sürüyor.3 güzel gol atan tanju çolak neredeyse orta sahadan rövaşata çekmeye başlıyor. birden içime benim de anlam veremediğim bir duygu oturuyor. üzülüyorum sarı lacivert çubuklu takımın durumuna. yavaş yavaş objektifliğim kayıyor sarı lacivert takıma. haydi diyorum izin vermeyin dalga geçmelerine en azından 1 gol atıp korkutun şunları. 2.yarı başlıyor ismini ilk kez duyduğum aykut kocaman alıyor topu, futbolda 0 diye tabir edilen yerden herkes kendisinden orta beklerken, kalecinin kapattığı köşeye bir füze yolluyor. sahada sarı kırmızılı kaleci televizyon başında ben topu en son ağlarda görüyorum. aferin sana helal olsun be diyorum.o da ne biraz sonra saçları o zamana göre çok farklı olan siyah uzun saçlı at gibi hıphızlı koşan bir herif topu defansından alıp sarı kırmızılı takımın ceza sahasına kadar zütürüyor tek başına. pasını da veriyor düzgün bir vuruşla sarı lacivertli takım 3-2 yapıyor. siyah uzun saçlı o adam yine topu alıyor 3 kişiyi çalımladıktan sonra spiker dayanamıyor ve rıdvan dan fevkalade hareketler diyerek coşuyor, coşturuyor.sonunda da havadan harika bir pas veriyor. 2.golün de sahibi hasan vezir gelişine vole dediğimiz şutu çekiyor. yine kaleci ve ben topu ağlarda görebiliyorum hasanın ayağından sonra. allah'ım işte budur diyorum, kendime anlam veremeyerek. içim titriyor. hani diyorum dalga geçsenize sarı kırmızılı takıma. antrenörüne bakıyorum o eliyle 5 işareti yapana hadi diyorum yemiyor mu? yeniden yapsana o hareketi diyorum. sonra rıdvan dilmen denilen adam alıyor yine topu gidiyor gidiyor gidiyor, durduramıyorlar adamı müthiş bir pas atıyor yine diğer 2 goldeki gibi hasan vezir alıyor topu çok düzgün bir şutla topu ağlara yolluyor bir kez daha.o an gooool diye bağırırken buluyorum kendimi. helal olsun fenerbahçe diyorum. maç biterken sarı kırmızılı yani galatasaray taraftarıyla birlikte ben de ağlamaya başlıyorum. onlar üzüntüden ağlıyor ben sevinçten.o andan sonra anlıyorum artık fenerbahçeli olduğumu.
Tümünü Göster