ah be baba senle daha rakı içicektik

"18 yaşına gel hele, karşılıklı içelim o gün bırakıcam içkiyi" demiştin. geldi yıllar geçti onsekizin üstünden. hala içimde kaldı rahmetliyle içemediğim. onsekizden önce içsek ne olurdu. neden 18, niye erteledin be baba.

arkadaşlarla ıslatırken arkadaşın babası yanımıza gelip içerde ona da ağlarım sessizce, içimden, kimse göremez. ah, hoş sohbetiyle kendine hayran bırakan babam olsa ya şimdi içsek böyle baksak karşılıklı birbirimize.

ukde kaldı içemedim babamla hiç. evde sadece yılbaşında içerdi. genelde dışarda olurdu içmeleri. ayyaş değildi haa. ağzıyla içerdi. birasının yanındaki fıstıkdan. rakısının yanındaki haydariden otlanırdım.

sigarayı bırakmıştı 10 sene öncesinde. doktor demese bırakıcağı da yoktu ya. alkolü de benle bırakacaktı. ben de onla başlayacaktım. ağzıma surmedim ne içki, ne sigara o yaşa kadar. kahrolası o yaş. yalnız geçen o yaş. doya doya sarılamadığım, bi kere bile babacığım demediğim babama. yakalalık olurdu keza. ablamlar bile diyemezdi babacığım diye, şımarmayın diye uyarırdı anında.

insan hiç birinin osurğunu özler mi? özleniyomuş anasını satayım. nar içeleyip kaseyle bana uzatmasini, yada elmayı bıçakla uzatmasini da özlermiş.

onsekizden öncesine gitsek de baba senle gitsek yine derneğe maç izlemeye. sen açsan rakını içsen. beraber içerek izlesek şu maçı. her rakı içişimde gözümden gönlünden damlalar süzülmese..

edit: imla