1. 26.
    +1
    @35 Warlow böyle anlatırdı, bende o yüzden böyle anlatıyorum, anısına saygı duymak lazım.

    "Ev- ha?!" dedim birden, iki kızda bana baktı onlarda nerede olduğunu bilmiyorlardı. Kahverengi saçlı hatun yere eğilip anahtarları aldı "Üçüde aynı." dedi, siyah saçlı güldü "iyi iyi... En azından her birimize bir tane vermeyi akıl etti" dedi ikisi beraber güldü, ben onlara dönüp tip tip baktım "iyi güzel hoşta... Nerede bu ev? Üç anahtarımız var evin yerini bilmiyoruz daha." Kahverengi saçlı kız etrafa bakmaya başladı "Warlow bulmacaları falan çok sever, etrafa bir bakının." dedi direk warlowun yaslandığı ağaca doğru yürüdü.

    Etrafa mal mal bakmaya başladım bende, siyah saçlı kızda benim gibi ne yapacağını bilmiyordu anlaşılan oda etrafa boş boş bakıyordu. "iyi bari." dedim etrafa bakıyormuşum gibi hareketler yapma başladım, en yakındaki oturağın yanına gidip altına falan baktım, geldiğimde bunlar hala etrafa bakıyordu. Kahverengi saçlı kız sonra bizi çağırdı "Bakın şuna" dedi gülerek eliyle o küçük ağacın dallanmaya başladığı yerde tam ortada küçük 5'e yada 6'ya katlanmış kağıt parçası vardı üstündede kelt sembolü duruyordu.

    Hemen eline alıp katlanmış kağıdı açtı, içerisinde sadece "Afferin size" yazıyordu güzel bir el yazısı ile. "HAH!" diye ses çıkarttım beklediğim şey olmuştu. "Buyur, adam bizimle her dakika dalga geçiyor." dedim ve etrafa bakınmaya başladım hala, "Eeee?" dedi siyah saçlı kız. "Bilmiyorum" dedi kahve rengi saçlı, kağıdın etrafına bakıyordu birşey atladım edası ile, hatta ağacın üstünü birdaha yokladı sonra etrafa tip tip bakmaya başladı.

    Bir kaç dakika sonra kahverengi saçlının telefonu çalmaya başladı. Kız numaraya baktı, "Tanımıyorum" dedi "herhalde odur" diyip telefonu açtı. Hiç alo demedi, dinlemeye başladı, sonra bana dönüp "Detaylara dikkat et." dedi ve yürüp gitti.
    ···
   tümünü göster