+18
-devam-
Kapısının önündeydim. Telefonu çıkardım. Numarasını hiç kaydetmemiştim. Mesaj kutusundan, öncelerde attığı bir mesaja cevap olarak yazdım.
– sen in bugün aşağı- yazdm. kafam döndüğü için, uzun sürmüştü bu mesajı yazmam.
Ama o hemen cevap attı.
–saçmalama- diye.
Mesaj atacak durumda değidim. Aradım. açtı
-5 dakika için olsa da in, yoksa….-deyip, sustum.
Kafayı kaldırıp, dairelere baktım. Bir pencereden bakıyordu. Onu seviyordum, birkez daha bu geldi aklıma.
-tamam geliyorum- dedi.
indi. pijama vardı üzerinde.
Bir kız pijamayla ne kadar güzel olabilir bilmiyorum ama o çok güzeldi.
Hiç makyaj yoktu yüzünde. Bu hali çok güzeldi.
içimden –sıkılır mıyım- dedim..
Bir yaz sabahı,o uyurken, perdenin arasından giren güneş, onun yüzüne değse, izlemekten sıkılır mıyım?
Bilmiyorum... Hiç de öğrenemeyeceğim bunu.
Elinde anahtar, yüzünde hafif sinir vardı. yan sokağın köşesinde durduk.
-ne oldu- dedi.
-sarıl bana- dedim.
-sarhoşsun- dedi.
bir şey demedim. yüzüme bakıyordu
-akli dengen yerinde değil senin-dedi.
-sen sağlıklı değilsin- dedi.
-istesem, geldiğin gibi üzerine atlayıp sarılırdım sana. zorla. hatta şu an, yine yapabilirim bunu.-dedim
-niye yapmıyorsun o zaman-dedi.
-sen sarıl. içinden gelerek ama. Sadece bir defa. Sadece bir kez. –dedim
- saçmalıyorsun. Gidiyorum ben-dedi
- her türlü rezilliği çıkarırım z. Yaparım bunu biliyorsun-dedim.
Rezildim zaten, yapardım. Onun için tek iyi şey yapamazdım belki ama her türlü rezilliği yapardım.
Biliyordu…
Durdu gitmedi.
-şu hale inanamıyorum- dedi.
Gülmemek için zor tutuyordu kendini. Sinirden.
Bir süre düşündü.
-hemen gideceksin ama. Daha da saçmasapan şeyler yapmayacaksın.-dedi.
-tamam- dedim.
Yaşamam bile gerekmezdi, bi kere sarılsaydı. Öylece bitseydi hayatım, sorun olmazdı. Şikayet etmezdim.
Biraz durdu.
Tek kolunu uzattı. -Bitsin artık bu anlar- demekti sanki, tek kolunu uzatması.
Bana değil, başka yere bakıyordu.
Bakmadığı yerde ben ölüyordum.
Biliyordu, yüzden bakmıyordu.
Geri çektim kendimi.
istediğim böyle değildi. gerçek olanı istiyordum.
-ona sarılır gibi sarıl- dedim.-söz, daha bir şey yapmam.-
Hiçbir şey demedi. Kimi dediğimi biliyordu. sadece yüzüme bakmaya başladı.
-istediğim hiçbir şey olmuyor bu hayatta. Bir türlü olmuyorum. Ulan diyim, yine de sarıldı bana. 1 defa da olsa, içinden gelerek sarıldı.-dedim.
Bu sefer, o hiçbir şey demiyordu. Sadece bakıyordu.
Cenneti gördüm.
ilk defa, tek bir defa. Ama cenneti gördüm.
Sımsıkı sarıldı. Başını boynuma dayadı, sımsıkı sarıldı.
Canı acımasın diye, ben sımsıkı sarılmadım. Ama sarıldım.
Hayat, sadece onun saçlarının kokusuydu o an. Bütün her şeyin durması, hiçbir şeyin devam etmesini istemedim. Sadece bana sarılışla, kıyamete kadar öylece dursun dünya istedim.
saçlarını kokladım, duyasıya içime çektim.
çok sessiz dedim kulağına
-seni çok seviyorum ben-dedim.
Hiç gelmeyen bir kız, kaç defa gidebilir?
Çok defa gidebilir.
Yüzümü bakmadı, gözlerimi bakmadı. Kafasını kaldırmadı bile.
Beni bıraktığı an, koşar gibi gitti.
Yüzünü göremedim. Ne hissediyor, nasıldı yüzü, göremedim.
Yine gitmişti.
Hiç gelmemişti ama yine gitmişti.
Hep böyle olmuştu. Hiç gelmemişti ama hep gitmişti…
Tümünü Göster