1. 401.
    0
    Auguste Comte
    Ekonomi, politika bilimi, antropoloji, tarih ve pgibolojiyi kapsayan diğer sosyal bilimler ile karşılaştırıldığında toplum bilimi oldukça yeni bir bilim dalıdır. Arkasındaki düşüncelerin ise daha uzun bir geçmişi vardır ve ortak insan bilgisi ve felsefesinin karışımına kadar izleri takip edilebilir.
    Toplum bilimi 19. yüzyılın ilk yarısında modernliğin iddialarına karşı bir akademik tepki olarak belirmeye başladı: dünya küçülmeye başlayıp bütünleşmeye başlıyor, insanların yeryüzündeki deneyimleri hızlı bir şekilde atomize olup yayılıyordu. Toplum bilimciler sadece toplumsal grupları nelerin bir arada tuttuğunu öğrenmeyi değil aynı zamanda toplumsal dağılmaya karşı bir çare geliştirmeyi de umut ettiler.
    Sociology kelimesi 1838’de Auguste Comte tarafından Latince Socius (arkadaş, dost) ve Yunanca logos(bilim) kelimelerinin biraraya getirilmesi ile oluşturuldu.
    Comte insana dair bütün bilimleri – tarih, pgiboloji ve ekonomi dahil, bütünleştirmeyi istiyordu. Onun toplumsal şemasi tam 19.yüzyıla özgüydü; tüm insanlığın aynı tarihsel aşamalardan (teoloji, metafizik, pozitif bilimler) geçtiğine inanıyordu ve eğer birisi bu gelişimi kavrarsa toplumsal hastalıklar için çareler de bulabilirdi. Toplum bilim ‘bilimlerin kraliçesi’ olmalıydı.

    Herbert Spencer
    Sociology terimi ile ilk yayımlanan kitap ingiliz düşünür Herbert Spencer’in yazdığı The Study of Sociology(Toplum Bilimi Çalışması) idi (1874).
    ABD’de bazıları tarafından Amerikan toplum biliminin babası diye tanımlanan Lester Frank Ward, 1883’te Dinamik Toplum Bilim kitabını yayınladı ve ilk kez Kansas Üniversitesi, Lawrence’da 1890’da Toplum Bilim Öğeleri başlıklı bir kursta(Amerika'nın devam eden en eski toplum bilim bölümüdür) bu disiplin kendi adıyla öğretilmeye başlandı.
    Kansas Üniversitesi’nde Tarih ve Sosyoloji Bölümü 1891 yılında kuruldu ve ilk tam anlamıyla bağımsız toplum bilim bölümü 1892’de Chicago Üniversitesi ‘nde 1895’te Amerikan Toplum Bilimi Dergisini çıkaran Albion W. Small tarafından kuruldu.
    ilk Avrupa toplum bilim bölümü, L'Année Sociologique ‘un (1896) kurucusu Émile Durkheim tarafından 1895’te Bordeaux Üniversitesi’nde kuruldu.
    Birleşik Krallık’taki ilk toplum bilim bölümü London School of Economics and Political Science‘da (ingiliz Toplum Bilim dergisini de yayınlayan) 1904’de kuruldu.
    1919’da Almanya’da Ludwig Maximilians University of Munich’de Max Weber ve 1920’de Polonya’da Florian Znaniecki tarafından toplum bilim bölümleri oluşturuldu.

    Karl Marx
    Toplum bilim alanında uluslararası işbirliği 1893’te, René Worms tarafından kurulan ancak 1949’da oluşan çok daha geniş katılımlı Uluslararası Toplum Bilim Birliği (ISA) ile yıldızı kararan küçük Uluslararası Toplum Bilim Enstitüsü ile başladı.
    1905’te dünyanın en büyük profesyonel sosyologlar birliği olan Amerikan Toplum Bilim Birliği kuruldu.

    Ferdinand Tönnies
    19. yy’dan 20. yy’ın başlarına kadar diğer “klagib” toplum bilim kuramcıları şunlardır:
    Karl Marx,
    Ferdinand Tönnies,
    Émile Durkheim,
    Vilfredo Pareto,
    ve Max Weber .
    20. yy’dan 21. yy’ın başlarına kadar diğer “klagib” toplum bilim kuramcıları şunlardır:
    Markus Dressler,
    Comte gibi bu bilimciler de kendilerini sadece “sosyolog” saymaz. Çalışmaları din, eğitim, iktisat, hukuk, pgiboloji, etik, felsefe ve teoloji konularına yöneliktir ve kuramları değişik akademik disiplinlere uyarlanmıştır. En çok ne var ki toplum bilim üstünde etkili olmuşlardır (aynı zamanda ekonomi üstünde de merkezi bir isim olan Marks’ı hariç tutarak) ve gene onların kuramları bugün hala en uygulanabilir kuramlar olarak düşünülmektedir.
    Disiplinin içinde, bilimsel açıklamadan farklı olan anlayışın felsefi kökleri vardı. Comte’un başını çektiği ilk kuramcıların toplum bilime yaklaşımı, toplumu anlamak için doğal bilimlerde kullanılan yöntemleri ve yömtem bilimini aynen uygulayarak toplum bilimin bir doğal bilim gibi geliştirmekti. Deneycilik ve bilimsel yönteme yapılan vurgu toplum bilimsel iddialar ve bulgular için tartışılmaz bir temel oluşturmayı ve felsefe gibi daha az deneysel disiplinlerden toplum bilimini farklılaştırmayı araştırıyordu. Pozitivizm denilen bu yöntem bilimsel yaklaşım toplum bilimciler ve diğer bilim insanları arasında çekişme kaynağına ve sonunda disiplinin kendi içinde de bir ayrışma noktasına dönüştü. Böylece, birçok bilim, gerekirci, Newtoncu modelden belirsizliği kabullenen ve içselleştiren olasılıklı modellere geçerken toplum bilim gerekirci (çeşitlemeleri yapıya, etkileşime veya diğer güçlere yükleyen)yaklaşıma inananlar ve her türlü açıklama ve tahmin olasılığına karşı duranların hakimiyetine girdi.

    Bilimsel açıklamadan farklı ikinci bir görüş ise kültürel hatta kendi başına toplumsaldı. 19.yy’ın başlarından itibaren insan toplumunun anlamlar, semboller, kurallar, normlar ve değerler gibi kendine özgü yanları bulunmasından dolayı doğal dünyadan toplumsal dünyanın ayrı olduğunu tartışan Wilhelm Dilthey ve Heinrich Rickert gibi bilim insanları tarafından toplum hayatını inceleyen pozitivist ve doğacı yaklaşımlar sorgulanmıştı. Toplumun bu öğeleri insan kültürlerini hem sonucuydular hem de bunlar tarafından üretiliyorlardı. Bu bakış açısı daha sonra antipozitivizmin (insancıl toplum bilim) kurucusu olan Max Weber tarafından geliştirildi. Anti-doğacılıkla yakın ilişkili bu anlayışa göre, toplumsal araştırma insanın kültürel değerlerine yoğunlaşmalıydı. Bu, bir insanın öznel ve nesnel araştırma arasında nasıl bir ayrım yapabileceği konusunda bazı tartışmalara yol açtı ve kişisel yorumlu (hermeneutical) çalışmaları etkiledi. Benzer tartışmalar, özellikle internet çağında, toplum bilimde, hedef kitleye özgü toplum bilimsel uzmanlığın yararına vurgu yapan kamu sosyolojisi gibi çeşitlemelere yol açmaktadır.
    Sosyal Teori[değiştir | kaynağı değiştir]

    Sosyal teori, toplumsal hayatın kalıplarını açıklamak yerine toplumsal kalıp ve büyük toplumsal yapıları açıklayacak ve çözümleyecek özet ve çoğunlukla karmaşık kuramsal çatıların kullanımına başvurur. Sosyal teori her zaman daha klagib akademik disiplinlerle sorunlu bir ilişki kurmuştur; anahtar düşünürlerden bir çoğunun üniversitede kürsüsü yoktur. Bazen sosyal teorinin toplum biliminin bir dalı olduğu düşünülse de, antropoloji, ekonomi, teoloji, tarih, felsefe vb gibi bilimlerle ilgili olduğu için disiplinlerarasıdır. ilk sosyal teoriler toplum bilimin doğuşuyla beraber, eş zamanlı olarak geliştirildi. ‘Toplum biliminin babası’ olarak bilinen Auguste Comte –toplumsal evrimcilik- diye ilk sosyal teorilerden birinin temel çalışmasını gereçekleştirdi. 19. yy’da sosyal ve tarihsel değişimle ilgili üç büyük klagib teori oluşturuldu: sosyal evrimcilik teorisi (sosyal darvinizm de bunun bir parçasıdır) sosyal dönem teorisi ve Marksist tarihsel materyalizm teorisi. Modern sosyal teoriler klagib teorilerin daha da yetkinleştirilmiş uyarlamalarıdır, evrimin çoksoylu teorileri gibi (neo-evrimcilik, sosyobiyoloji, modernizasyon teorisi, sanayi sonrası toplumu teorisi) veya genel tarihsel sosyoloji ve öznellik teorisi ve toplumun yaratılması.
    Doğal bilimler disiplinlerinin tersine –fizik veya kimya gibi— sosyal teorisyenler kendi teorilerini savunmak için bilimsel yönteme yeterince sadık davranmayabilirler. Bunun yerine, sosyal teorinin karşıtlarının eleştirilerinin temelini oluşturan, tarihsel ve pgibolojik yorumlar hariç, kolaylıkla kanıtlanamayacak hipotezler kullanarak büyük ölçekli toplumsal genel eğilim ve yapıları ele alırlar. Uç noktalardaki eleştirel kuramcılar, dekonstrüksiyonizmciler veya post-modernistler gibi, herhangi sistematik bir araştırma veya yöntemin baştan noksan olduğunu iddia etmektedir. Birçok kez, ne var ki, “sosyal teori” bilime başvurmadan tanımlanır çünkü tarif ettiği toplumsal gerçeklik tersi kolay kanıtlanamayacak kadar baskındır. Modernite veya anarşi sosyal teorileri bu anlamda iki örnek olabilir.
    Ne var ki, sosyal teoriler toplum biliminin büyük kısmını oluşturmaktadır. Nesnel bilimsel tabanlı araştırmalar sosyal teorisyenler tarafından yapılan açıklamalar için destek sağlayabilir. Mesela aynı işi yapan erkek ve kadınlar arasında belirgin bir gelir eşitsizliği olduğunu ortaya koyan, bilimsel yöntem eksenli istatistiki bir çalışma, karmaşık sosyal teoriler olarak feminizm veya ataerkilliğin önermelerini tamamlayabilir. Genel olarak ve özellikle saf sosyoloji taraftarları arasında, sosyal teorinin bir çekiciliği vardır çünkü burada odak merkezi bireyden uzaklaşır ve doğrudan topluma ve bizim hayatlarımızı kontrol eden toplumsal güçlere döner. Bu sosyolojik kavrayış (veya sosyal imajinasyon)yıllar içinde öğrencilere çekici gelmiş ve diğerleri statükodan memnun kalmamışlardır çünkü—bu şekilde değişim olasılığını ortaya koyarak, sosyal yapıların ve kalıpların ya rastlantısal ya da keyfi olarak özel güçlü gruplar tarafından kontrol edildiği varsayımına dayanmaktadır.
    Bilim ve Matematik[değiştir | kaynağı değiştir]
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster