1. 51.
    0
    "adamların niye şapka sattığını daha iyi anlıyorum güneşten nevrim dönüyor ama ne kadar çok şey öğrensem iyidir. zaten çoğu kişi gölge bulmak umuduyla ayrılıyor kafileden ben ve birkaç kişi rehberi takip edip dinliyoruz. harbiden sıcak olmasa süper bir yer o binlerce önceki şehir hayatı bir an gözümde canlanıyor keşke o zamanlarda yaşasaymışım demekten alıkoyamıyorum kendimi. ilerde büyük bir kütüphane görüyoruz. ama oraya gitmeden rehber bi harabenin önünde durup bize aşk evini tanıtıyor. bildiğiniz kerhane işte. tam karşısında da kütüphane var meğer aşk evine gitmek fakat etrafta bunun görülmesini istemeyenler kütüphaneye girip ordan gizli bir geçitten yine aşk evine çıkabiliyormuş ondan karşı karşıya yapılmışlar. bunu öğrenmek hoşuma gidiyor nedense. sonra kütüphaneyi de tanıtıp bize serbest süre veriyor fotoğraf filan çekilmek için. neyse bizimkileri araken diğer ülkelerden gelen turist kafilelerine bakıyorum amk bizde ne kadar az kız varsa onlarda da o kadar az erkek var adaletini gibeyim dünya diyip yürüyorum. çok geçmeden buluyorum bizimkileri fotoğraf filan çekiliyoruz. ilk o sırada teyzem bana yapışıp bizi çekin diyor. lan zaten sıcak bütün gövdesini benim vücduma yapışıtırınca onun benden daha fazla sıcakladığını anlıyorum. yapıştı gitmiyor her yerde illa benle çekilecek amk. derken benim içimde kıpırdanmalar oluyor ve bu durum hoşuma gitmeye başlıyor. bir yere otup gitme vaktinin gelmesini beklerken teyzeme şu aşk evi olayını anlatıyorum. edepsiz bir gülümsemeyle karşılık veriyor."
    ···
   tümünü göster