karga ile tilki

ormanda bir karga yaşarmış. karganın karnı çok acıkmış. yiyecek bulması gerekiyormuş.en iyisi evlerin olduğu yere gideyim. bakalım kimler var?demiş. karga başlamış uçmaya. ormanın yakınındaki köye gelmiş.bir evin balkonuna konmuş.i̇çeri bakmış. masanın üzerinde nefis bir peynir görmüş. karganın ağzı sulanmış. karga,çevresine bakınmış. sonra açık pencereden içeri süzülmüş. peyniri kaptığı gibi uçmuş. ormana gitmiş.bir ağacın dalına konmuş. biraz dinleniyormuş.o sırada bir tilki ormanda geziniyormuş. uzun s üredir karnı açmış.şimdi kendime bir yiyecek bulsam. afiyetle karnımı doyursam.diye düşünüyormuş. tilki birazdaha yürümüş.bir koku duymuş.bu,mis gibi bir peynir kokusuymuş. tilkibu peynirin tadına mutlaka bakmalıyım.demiş.
tilki, kokunun geldiği yöne doğru gitmiş. daldaki kargayı görmüş. karganın ağzında kocaman bir peynir varmış. kargada peyniri yemeye hazırlanıyormuş. tilki kendi kendine söylenmiş:
-ne yapıp edipkandırmalıyım şu kargayı. ağzındaki peynir benim olmalı.
tilki, karganın olduğu yere yaklaşmış. peynirin kokusu çok nefismiş. tilkinin ağzı sulanmış
tilki, kargaya seslenmiş:
-günaydın sayın karga!bu negüzellik böyle! hiç senin kadar güzel birisi görmedim,şu tüylere bak maşaalah. hele gözleriniz. gözleriniz inci gibi parlıyor.bu sözler karganın hoşuna gitmiş. kimseden hiç bu kadar iltifat duymamış. karganın ağzında ğeynir olduğundan yanıt verememiş. ancak tebessüm edebilmiş tilkiye. tilki övgüye devam etmiş:
-siz, kuşların kraliçesisiniz. sizden daha güzelini görmedim. duyduğuma göre sesiniz çok güzelmiş haydi şimdi bana güzel bir şarkı patlatın da herkez görsün sesinin ne güzel olduğunu. karga dayanamamış ve şarkı söylemek istemiş tam şarkı söyleyecekken karganın ağzındaki peynir yere düşmüş. tilki gülümseyip yerden peyniri almış ve kargaya demişki:saf kargaaaa