1. 1.
    0
    2 ay geride kalmış okul basketbol takımına girmiş daha büyük bir çevre edinmiştim. 12.ci sınıf kaptanın masasında yemek yer kaptanla aynı durakta otobüse binerdik. düşünsenize lan okulun en popüler kazmasıyla geziyosunuz . kazma diyorum çünkü çankayalı olmanın verdiği doğal gevşeklik ve kaptanlığın verdiği o ağır züt kalkıklığı inanılmaz bir öküzlük oluşturmuştu bunda. yanına gelen kızlara açık ve net gibtir çeken bi kazmayla dolaşmaktan gurur duyduğum söylenemezdi ancak inanılmaz işime geliyodu. ama bi okadarda kötü bi durumdu. hoşlandığım kızların( ki sadece berfin(kod adı koymıycaktım ama olmuyor amk hatuncuğum ne la?) görüyordu gözüm) benden git gide uzaklaşıyordu. tombul bi vatandaş olduğumdan üst sınıftaki kızlar yanaklarımı sıkıp geri gönderiyor hem aşağılanıp hem pofpoflanıyordum. ilginç durumlardı. berfinle olan manalı ve telepatik kesişmelerimiz seyrekleşmişti. sadece ben söz aldığımda ya da dikkat çekmeğe yönelik bir hareket yaptığımda bakıyordu. o nun haricinde gözü barkın denen don artığındaydı. 5 tane kızla aynı anda çıkmanın verdiği gevşeklik ve antipatiyle erkeklerin arch enemy pozisyonuna yerleştirdiği 1 numaralı hıyarcığımız benim güzeller güzeli berfinimin bana olan ilgisinin kaybolduğunu görünce sinsi bir sırtlan gibi atağa geçti . ben ise içimde kopan sinir fırtınalarının dışarı taşmasını önlemekle meşguldüm. ancak başarabildiğim söylenebilir miydi? orası muamma.
    ···
   tümünü göster