babamın bakkal dükkanıyla kazandıklarım

haftaiçi rakı sofrasında arkadaşa söledim. beraber gitçez dedim karıya. yalnız kimseye anlatma yeminle öldürtürüm seni dedim. bu aramızda. o karı orosbu değil dedim. iyi tamam ya oğlum ne büyüttün dedi. öyle, dedim. ona göre.

nese beyler. perşembe günü hiç dükkana gitmedim. direkt evden arkadaşla çıktık. kondom da aldık bu kez. öğlen saatleriydi 3 falan.
karının köhne evine gititk. kapıyı çaldım. delikten baktı, açmadı. bekledik, zar zor açtı kapıyı.

tedirginliğini farkettim. gelin, dedi. geçtik içeri ayakkabıları falan çıkarıp.
oturduk salonda. sessizlik var. bu, dedim bahsettiğim arkadaş. bu da işte o hanım.
yine sessizlik oldu. işte öyle, dedim. bi su varsa içelim dedim. mutfakla salon züt züte zaten. mutfak 3 metre kare sanki mk. bu suları getirdi. içtik.
yine sessizlik oldu.

sonra niye sessizlik oldu diye düşündüm amk. niye konuyu açmıyoz dedim.
odana geçelim dedim burda olmaz.
şimdi mi, dedi.
napalım akşamı mı bekleyelim alala dedim.
tamam dedi. bu önden odaya doğru yürüdü. ayakları gitmiyordu resmen oraya.

ben girdim, arkamdan da arkadaş. kadın oturmadı yatağa. otur dedim.
oturdu. altında eteği vardı. hani köylü etekleri olur ya, ev işi etekleri. onun gibi uzun etek. desenli dandik bişi amk. üstünde de beyaz bi bluz vardı.

bu oturdu, ben karşısına geçtim. ıslatayım seni dedim.
bu tmam dedi. ellerindeki titremeyi gördüm. eteğini hızlıca kaldırdım. göbeğine topladım. göbeğini ittirip sırtüsü yatağa serdim. bacaklarını iki yana ayırıp amcığını açtım. geçen haftaki kaymaklık yerini ince tüylere bırakmıştı. dillemeye başladım. emdim, dilledim. kısa sürede ıslandı. ıslanınca çektim ağzımı. o sırada arkadaşın yannanını çıkardığını gördüm.