1. 76.
    +1
    böylece hesabı ödeyen ayça, tatil köyünü otel kısmındaki odasına giden asansöre bindi. piraye ile yanyana odalarda kalıyorlardı. odaları geniş ve konforluydu. i̇ki oda aynı terası paylaşıyordu. böylesi daha iyiydi. herkes odasında yalnız kalıp, terasta bir araya gelebilirlerdi. ayça ılık bir duş alıp, kendini serin çarşaflara bıraktı. az sonra, tatlı bir uykuya dalmıştı.

    ne kadar uyuduğunu bilmiyordu ama gecenin sessizliğinde birden uyandı ayça. bir an nerede olduğunu anlayamadı. başucundaki lambayı yaktı ve saatini aradı. saat 4′ü geçiyordu. hava çok sıcaktı ve klima kapalı olduğundan ayça epey terlemişti. sanki 3-4 saatlik uyku ona yetmişti. yatakta biraz dönüp durduktan sonra, uyuyamayacağını anlayınca kalkıp bir sigara yaktı. hafif aralık olan balkon kapısından terasa vuran soluk ışığı farketti. “piraye ışığı açık uyuyor herhalde” diye düşündü.

    biraz hava almak için terasa çıktı. i̇ki odanın paylaştığı teras epey genişti. uzaktan körfez boyunca hala ışıkları yanan tatil köylerini ve aşağıda iyice aydınlatılmış yüzme havuzunu seyrederek sigarasını tüttüren ayça, kalan tatilinde çok iyi vakit geçirmeye karar vermişti. bol bol güneşlenip, yüzecek, her türlü stresten kendini uzak tutacaktı. i̇stanbul’a dönünce tolga’yı aramaya kararlıydı. oturup ilişkilerini konuşmalıydılar. çok uzun süredir birlikteydiler ve ilişkileri zaman zaman iniş-çıkışlara karşın iyi bir ilişkiydi. her şeyi bu şekilde bitirmek doğru olmayacaktı. eğer tolga yaptığından gerçekten pişman olmuşsa ve bir daha tekrarlamayacağına söz verirse, ona bir şans daha verecekti. kendi başına gelenleri kesinlikle anlatmayacaktı. bu yaşananlar bir sır olarak kalacaktı.

    ayça derin düşüncelerinden sıyrılıp odasına dönmek üzere geri döndüğünde piraye’nin odasından sızan ışığa gözü takıldı. kapısı kapalıydı. “herhalde klima çalışıyor, allah vere de hasta olmasa” diye düşündü ayça. sonra pencereden içeri bir göz atma isteği duydu. sessiz adımlarla balkonun piraye’nin odası tarafına ilerledi. pencerenin tülü yarı yarıya açıktı. i̇çerden gece lambasının ışığı geliyordu…

    ayça aralık tülden içeri baktığında gözlerine inanamadı. gece lambasının aydınlattığı odada çırılçıplak bir erkek sırtüstü yatıyordu. çok şaşıran ayça, piraye’nin başına bir şey geldiğini sanarak panikledi. gözleri ışığa alışınca adamın sinan olduğunu fark etti. aklı karışmıştı. peki ama piraye neredeydi? bir yandan ne yapacağını düşünürken, bakışları sinan’ın penisine gitti. büyüklüğü dikkat çekici boyuttaydı, sertleşmemiş olmasına rağmen. aylardır temizlenmemiş gibi kıllıyd
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster