1. 1.
    +1
    - “dur bir dakika. erman bey evli bir adam ve bana asılmıyor.”

    - “sen öyle san. kaç defa farkettim sana nasıl baktığını. neyse, işte onunla çıktığını öğrenince epey bozuldum. sürprizim de mahvolmuştu. çıkıp eve gitmeye hazırlanıyordum ki, onu gördüm.”

    - “mirey’i?”

    - “evet. düğünden tanışıklığımız olduğundan merhabalaştık. havadan sudan biraz konuştuktan sonra bana benim de yemeğe mi katılacağımı sordu. katılmayacağımı, aslında bundan haberim de olmadığını söyledim. onun eşi de bir iş yemeğine gidecekmiş. o zaman biz de yalnız yemeyelim, birlikte yemeğe çıkalım dedi. kabul ettim. dediğim gibi sana da kırılmıştım. mirey’le bir akşam yemeği yiyerek intikamımı almış olacaktım. bunu da sana sen erman bey’le gittiğin yemeği anlatana kadar söylemeyecektim.”

    - “o yemeği tamamen unutmuşum. tolga bu kıskançlığın aptalca. erman bey şirketin genel müdür yardımcısı. ben de ürün müdürüyüm. i̇ş dışında aramızda hiçbir şey olmadı ve olamaz da.”

    - “her neyse. i̇şte o akşam mirey’le yemeğe çıktık. hafif bir yemek yedik ama o nedense gereğinden çok içti. kısa sürede çakırkeyif oldu ve bana hiç beklemediğim şeyler anlatmaya başladı. eşi i̇zak’la evleneli henüz 2-3 ay olmuştu ve bu süre zarfında i̇zak ona neredeyse hiç yaklaşmamıştı. bir iki kez başarısızlıkla sonuçlanan girişimden sonra ciks yapmayı denemeyi tamamen bırakmışlardı. evlenmeden önce de hiç sevişmemişlerdi. mirey bana bakire olmadığını, evlenmeden önce oldukça hızlı bir hayat yaşadığını söyledi. bu durumda kocasıyla olan problemin sorumlusu kendisi değilmiş, vb. bu tarzda bir sürü şey anlattı.”


    - “maaşallah. pek açık sözlüymüş.”

    - “ben de çok şaşırmıştım. i̇nan bana ona hiç çanak tutmadım. hatta sarhoş olduğunu anlayınca artık onu evine bırakmayı teklif ettim. sonra da evine bıraktım.”

    - “o gece birlikte olmadınız mı yani? bu kadar muhabbetten sonra?”

    - “hayır, ne münasebet! sonraki 1 hafta içinde beni 1 kez telefonla aradı işyerinden. o gece fazla içtiğini, dertleşmeye ihtiyacı olduğunu, bu yüzden bana açıldığını, kendisini herkesle yüzgöz olan biri olarak görmemi istemediğini filan söyledi. senin kayseri’ye gittiğin gün beni yine aradı. senin iş için kayseri’ye gittiğini bildiğini, kendisinin de o akşam yalnız olduğunu, istersem 1 hafta önceki yemeğin rövanşını yapabileceğimizi, bu sefer içmeyeceğini söyledi. epey tereddüt ettim ama sonunda kabul ettim.”

    - “neden? kızın niyeti gayet açık değil mi? sana resmen asılmış!”

    - “bu tip olaylara alışık olmadığım için tavırlarını yorumlayamadım. yemekten bir şey olmaz dedim.”

    - “kabul et, tolga. mirey güzel bir kadın. onun sana kur yapması hoşuna gitti!”

    - “emin değilim, olabilir belki de. her neyse. o akşam profilo’daki bowling salonuna gittik. bowling oynadık ve hamburger yedik. 1 hafta öncekinin tersine bu kez özel şeylerden bahsetmedi ve çok neşeliydi. onu evine bıraktım. ertesi akşam işten erken döndüm. senin o gece geleceğini bilmiyordum. televizyon seyredip, biraz kitap okumayı düşünüyordum. saat 7.5 gibi kapı çaldı. mirey gelmişti. çok şaşırmıştım. bana adresi şirketten aldığını söyledi. canının çok sıkıldığını, benimle bir kahve içmek istediğini söyledi. henüz 5-10 dakika oturmuştuk ki, ansızın benimle sevişmek istediğini söyledi.


    kaç zamandır cinsel açlık çektiğini, çok güzel bir kadın olduğu için istediğiyle birlikte olabileceğini fakat asla böyle bir şey düşünmediğini, ama benden çok etkilendiğini anlattı. ayrıca kocasının ilgisizliği yüzünden kendinden de şüpheye düştüğünü ve kendine olan güvenini yeniden kazanmak istediğinden söz etti. bir yandan da soyunuyordu. ne diyeceğimi, ne yapacağımı bilemedim. sen de biliyorsun ayça, o güzel bir kadın ve karşımda soyunup, benimle sevişmek istediğini söyleyince karşı koymam çok zordu.”
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster