1. 26.
    0
    neyse yemekte bayağı bir konuştuk giderken gelirken baya baya kendimizi tanıttık yani. konuşulabilecek her şeyden konuştuk. kız benden özür falan diledi önce ters davrandığı için. kızın zayıf noktası resmen satranç. o masaya oturmasaydım belki kızın adını bile bilemeyecektim.

    (bkz: eda)

    neyse tatilköyüne geldiğimizde saat 12'ye geliyordu. kumsalda oturduk falan konuşuyoruz. şöyledir böyledir derken ben kıza fazla yaklaştım. artık niyetimi belli edeceğim. dinlerken burnunun dibindeyim. kız da geri çekilmiyor ama lafı uzatmıyor. hemen kesiyor ben yaklaştıkça. o anda dudaklarımız kavuştu. kısa bir öpüştük. sonra kız baktı. elimi tuttu. baktı öyle. benim odaya doğru yol aldık. bu arada kız ailesiyle gelmiş. ben tektik. etrafı kollaya kollaya odaya gittik. sanırsın james bond filmi.
    ···
   tümünü göster