1. 65101.
    0
    yaa ben şahsen çok şaşırmadım bu mağlubiyete.
    maçın molalarında reklama gittiğinde kadınlar dünya şampiyonasının reklamları çıkıyodu mesela izlediniz mi?
    orda türk bayan milli takımının oyuncularının maçtan karelerini yansıtmışlar, dikkat ettiniz mi ışıl'ın, şaziye'nin, birsel'in gözlerindeki ateşe?

    anladınız işte demek istediğimi, daha da detaylandırmaya gerek yok.
    zaten ömer onan'ın sakatlanıp son anda kadrodan çıkarılmasına da en çok bu açıdan üzülmüştüm, takımın en ateşli adamı oydu.

    hidayet'e bi türlü konduramıyordum bazı şeyleri ama 2010 dünya şampiyonası çeyrek finalinde kazanılan slovenya maçından sonra yaptığı ve kamuoyunu uzun süre meşgul ettiği o "maddi-manevi" röportajında ( http://www.youtube.com/watch?v=qDUNS_e-Wh8 ) malesef artık neyin ne olduğu daha net anlaşılmıştı.

    ersan...
    hani hep diyorum ya ben ;

    "türkiye altyapı seviyesinde gösterdiği başarıyı üst yapıya çıkaramıyor. çünkü sebebi mentalite ekgibliği" diye.
    ersan'da bu tezimin en büyük örneğidir işte.
    şimdi kimse bana göstermesin ersan'ın bugüne kadarki katkılarını..
    çünkü eğer bana o katkı zannettiğiniz şeyleri gösterirseniz, sizi zamanda yolculuğa çıkartıp bi 10 sene öncesine zütürmek isterim olmayan bi zaman makinesiyle.

    lan bu ersan dediğiniz adam var ya, yıldız ve genç kategorilerindeyken bü dünyadan olmayan bi basketbolcuydu.
    hiç canlı gözle izleme fırsatı olan oldu mu onu o yaşlarda ama size şöyle örnek vereyim;

    hocası ersan'ı, 40 dakikalık maçın ilk 35-36 dakikası oyuna sokmazdı.
    o dakikaya kadar kafa kafaya giden maçta, ersan bitime 3-5 dakika kala oyuna girer ve takımına 20-30 küsür farkla maçı kazandırırdı.
    ve işin enteresan tarafı, bunu "en güçlü rakiplerine" karşı yapardı. sıradan takımlara değil.
    ve ben bu adamın milli takım seviyesinde bu kadar vurdumduymaz oynamasını, bu kadar gibimle daşşağım ipimle kuşşağım bi ruh halinde sahada dolaşmasını yediremiyorum kendime.
    neden?
    çünkü ben de bu ülkede basketbol oynamış bi gencim ve her basketbolcu genç gibi o ay yıldızlı forma benim de hayalimdi.

    ama şimdi o formanın içersinde hidayet gibi, olayın sadece maddi manevi boyutunu düşünen bi adamı,
    ersan gibi, maçı kazanmak için ortalığın dıbına koymak (lise yıllarındaki gibi yani) yerine ruhsuz bi yavru kedi gibi sahada mücadelemsi bi oyun sergileyen adamı görmek,
    o formanın yıllarca hayalini kuran ama bi türlü kavuşamayan biz diğer bütün basketbolcuları herkesten fazla üzüyor.

    kul hakkı yiyorsunuz beyler!

    ben aptal değilim, sahada ne ekgib ne tamam görebilecek kapasitedeyim.
    koç tamam,
    yardımcı oyuncular tamam,
    teknik heyetin kapasitesi tamam,
    takım içi arkadaşlık tamam
    ama siz ikiniz, yani takımın yıldızları ekgibsiniz bir tek.
    metin şentürk bile görüyo bunu maçı izlediğinde.

    azcık kerem gönlüm'e bakın da utanın.
    keşke sizin yerinize şampiyon genç milli takımdan birilerini alsalardı diyecem ama siz ondan bile ders çıkarmazsınız ki.
    azcık ciddiye alın! "biz zaten kendimizi ispatladık" havalarında dolaşmayı bırakın da, o formayı ıslatın biraz kendinizi ispatlamaya çalıştığınız dönemlerde olduğu gibi!
    daha fazla yemeyin onbinlerce gencin hakkını!

    bu ne rahatlık, bu ne vurdumduymazlık yemin ediyorum çıldırdım, yemin ediyorum !!!
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster