1. 1.
    +1
    ingilizce konuşuyorlardı. 17 yaşımı yeni bitirmişim, ingilizcem 8 senede okullarda öğrettikleri kadardı, yani derin bir muhabbete girecek kadar değildi. Bu hayal kırıklığını kuzenim de farketmişti.
    Sorunca anlattım, dinledi bir şey diyemedi. Tam bu sırada benim güneşim elini kaldırarak garsona Türkçe, 'iki sütlü kahve alabilir miyiz ?' dedi.

    O anki nedensiz mutluluğumu anlatmaya kelimeler yetmez. Karşıyaka Şampiyonlar Ligini kazansa öyle sevinemezdim herhalde.
    Bu mutlulukla kendi kendime istemsizce gülerken kafamı çevirdiğimde onun da bana bakıp gülümsediğini gördüm. Aklımda 3 senaryo vardı;

    1. Acaba karşısındaki kız bir şey söyledi de, ona gülümserken tesadüfi olarak göz göze mi geldik ?
    2. Bir saattir onu kestiğimin farkında da bana acıyan bir gülüş mü attı ?
    3. Yoksa beni görünce mi gülümsedi ?
    ···
   tümünü göster