nasıl bütün kızları elde ediyorm anlatıyorum

http://www.youtube.com/watch?v=F0q6cIbs5f4 ***

Bundan 4 sene evvel 19 mayıs çalışmaları dolayları, şehir stadında prova alıyoruz. Ben o zamanlar utangaç, çömez grubundan ama iyi yetiştirilmiş bir ailenin

beyefendi çocuğuyum. Küçüğüz be beyler liseli kardeşlerim ilk senesini bilir, eğer ortaokuldan tanıdık birileri karşına çıkmamışsa ilk sene biraz looser* geçer

bende bir de utangaçlık var ya o sıralar, iyice ezik adı sanı duyulmamış gruptanım.

Mayıs ayına has bir sıcaklık var, bizim şehirde kıyı şehri olduğundan iyice genlerimize ayrılmış , ince kıyım lor peyniri kıvamındayız aq. Ben o sıra bir yandan

etrafı kesiyorum belki tanıdık birileri çıkar niyetiyle bir yandan da ayağımla çimlerin üzerinde daireler çiziyorum. Derken "fındık" lakabıyla andığımız beden hocası

elinde mikrofonla stadın karşısında belirdi. Gerekli, gereksiz birkaç ihtardan sonra bize hazırladığı sıralara sokacak.. Beyler hikaye bu ya ben o gün yanlış

sıraya geçmiştim. Hani sağdan değil de soldan 17. sıra diye düşünün siz. Tabi o zamanlar bu yanlışlığın alın yazıma hakim olan keskin bir viraj olduğunun farkında

bile değilim. Malum sıraya geçtim ve beden hocasının kelini kesmeye başladım bir yandan da kelinden akan terlere bakıp kendi kendime espri yapıp gülüyorum, dışardan

gören deli falan zannetmiştir herhalde. Sıranın en önünde bizim deyimimizle "hayatımızın ağzına sıçan kız" ya da bizim gözümüzle "dünyanın en güzel kızı" duruyor,

arka sırasındaki kız arkadaşıyla gülüşüyorlar sohbet ediyorlar, yeri geliyor 9. sınıfın verdiği gereksiz cesaret ile hoyratlaşıp sağa sola laf atıyorlar. Tabi

ben bu sırada hiç habersiz belki birini görürüm de biraz muhabbet ederim, kaynaşırım aq vallahi yalnızlık ölecem* diye düşünüyorum. Ne salakmışım be, vallahi

şimdi bakınca harbi zavallıymışım birader. Okulun bitmesine 2 aydan az bir süre kalmış sen etrafta 1 tane tanıdık Allahın kulu göremiyorsun. Ezikmişim beyler,

başıma gelecekler o zamanlardan belliymiş..