+2
-1
yengemle ilgili olan bir hikayemi paylaşmak istedim. Ben, 1.75 boyunda, 70 kiloda, buğday tenli, ciksi çok seven ve yakışıklı sayılacak bir erkeğim. 18 yıldır evliyim. Karım cikste sınırları olan bir kadın. Ben ise aksine cikste sınır sevmeyen biriyim. Karımdan kaç defa arkadan (anal ciks) istediysem de beni red etti. Onun için oldum olası züt gibmeye çok özlem duydum. Hikayenin asıl kahramanı yengem (abimin karısı) ise 45 yaşında, 1.65 boyunda, balık etli ve alımlı bir kadındır. Yengemin özellikle dudakları kalın ve etlidir. Hele o yürürken kalçalarını sallaması dikkatimi çekerdi, ama aklımdan da kötü birşey geçmezdi. Abim yengemden 5 yaş büyük vede şeker hastasıdır. Bundan 3 ay önce, sabah saat 9 gibi yengem beni telfonla arayarak, abimin şekerinin yükselerek komaya girdiğini ve acil hastaneye zütürmemiz gerektiğini söyledi. Ben de aceleyle gittim, abimi ve yengemi alarak hastaneye zütürdüm. Tahliller, muayane derken, abimi hastaneye yatırdık…Yengemle hastaneden çıkıp eve giderken, yengem alış veriş yapması gerektiğini söyleyerek, “Hem de biraz çarşıda dolaşırız, kaç zamandır evden dışarı çıkmıyorum, ruhum açılır…” dedi. Arabayı otoparka bırakarak, yengemle gezmeye başladık. Biraz alış verişten sonra yengem iç çamaşırı satan bir mağazanın vitrinin önünde durdu ve ilgiyle vitrindeki iç çamaşırlarına bakmaya başladı. Biraz baktıktan sonra bana, Aslında kendime iç çamaşırı da almam gerekiyor… dedi. Girdik mağazaya, yengem çamaşır seçiyordu kendine. Birkaç tane aldıktan sonra bana, Özgür birtane de gece kıyafetiyle giymek için almak istiyorum, ama karar veremedim, baksana hangisi güzel? dedi. Ben de utandığımdan dolayı aceleyle siyah renkli olanı gösterdim. Yengem benim o gösterdiğim çamışırları da alarak çıktık. Eve gittik. Evde yemek çay falan derken vakit geç olmuştu, “Ben artık eve gideyim yenge.” dedim. Yengem de, “Ya ben yalnız korkuyorum, karını da çağırsan da burada kalsanız?” dedi. Telefon açtım ve karıma söyledim. Fakat karım, “Yarın çocuğu okula nasıl gönderirim? Sen kal.” dedi. Karımla aramızda asla herhangi bir şüphe yok vede olamayacağı için, benim yengemle kalmama rahatlıkla izin vermişti. Akşam TV seyrederken yengem aldığı iç çamaşırlarını getirip yanımda hem inceliyor, hem de bana gösteriyordu. En son alğımız siyah iç çamaşırını açtı, “Aaay bunun külotu tangaymış, südyeni de çok açık, ben bunu nasıl giyerim?” diyerek bana gösterdi ve “Bak senin yüzünden oldu, geri zütürsem değişirler mi acaba?” diye hayıflandı. Ben kanepeye uzanmış, ilgisizce yengemin elindeki çamaşıra bakarak, “Ne diye zütürüp değişeceksin yenge? Giyersin…” dedim. Yengem de, “Bilmem ki?” deyip, çamaşırları poşete koydu ve odasına zütürdü. Tekrar salona gelip biraz oturduktan sonra, “Ben bir duş alayım…” deyip kalktı, banyoya girdi. Ben de kalktım neskafe hazırladım. Yengem duşunu alıp çıktı. Altına penye bir pijama, onun üzerine de yakası açık kolsuz tişört giymişti. “Yenge sana da neskafe hazırladım.” dedim, buna çok sevinmişti. Karşılıklı oturup neskafelerimizi içtik. Fincanlar boşalınca yengem kalktı, “Fincanları da ben zütüreyim…” deyip eğilince gördüm ki, yeni aldığımız siyah südyeni giymiş, nerdeyse memelerinin uçları görünüyordu…