1. 1.
    +5
    Gerektiği kadar iyi yaşayamıyorum.
    işin komiği ‘gerektiği kadar iyi’ nasıl yaşanır, onu da pek bilmiyorum.
    Devamsızlığım çok hayatta.
    Bir yıl düş’e dokunur gibi hiçbir şey yaşamıyorum, sonra, ertesi yıl bir gömülüyorum hayata ve aşk’a,
    kaldırabilene aşk olsun.
    Nerede, nasıl, ne zaman, kiminle, ne kadar daha fazla mutlu olunur, bilmiyorum.
    Olmadığım yerleri, yapmadığım şeyleri düşlüyorum bazen.
    Bazen diyorum: cinsim başka olsaydı daha mı mutlu olurdum acaba- dallıyorum günleri,
    bugünün ne içerdigine bakmadan, ertesi gün’e geçiyorum hemen.
    Yaşayacaklarımı hep son ana bırakıyorum.
    Kendimi çogunlukla yaşamayacak kadar yorgun hissediyorum.
    Ne yaşarsam yaşayayım, gözüm hep öteki hayatlar’da kalıyor bazen.
    Yaşamaya iyi konsantre olamıyorum.
    Bence hayat, cinselliğin önemli bir parçası- bazılari çalıp-çırpıyor her şeyi, öteki hayatlar’da otluyor hep bazıları.
    Sevişince acıkıyorum.
    Her sabah bir gün ekgib uyanıyorum ömrümden.
    Kafamdaki insan olamıyorum kendi ömrümdeymiş gibi rahat yaşayamıyorum.
    Herkes ağzına kadar başkası dolu.
    içimde hiç kötülük yok.. Bu çok kötü.
    Depremle yaşamaya da alışabilirim.. Tamam.. Olur.. Fakat bir şartla: Beni öldürmeyeceğine söz verirse.
    Ömrüm bir dönem çok açık kaldı, hayatıma kaç insan girdi hatırlamıyorum.
    Aslında ileride çok mutlu olunacak sota yerler biliyorum.
    Bazı sabahları dünya, çok zor alışıyor bana.
    Orijinal bir kaç insan arıyorum.
    Atsan atılmaz, satsan satılmaz bir yük gibi geliyor bazılarına hayat.
    Tez’siz, antitez’siz, gel bana hipotez, hipotez.
    Hayatta bir ağırlığım olsun diye, şişmanlıyorum.
    Üçün biri’ni seçerken bile ikilem’e düşüyorum.
    Yaşamak için sonsuz ideal bir yer var mı? Ben bulamıyorum.
    Yaşamam gereken birçok şey ve yaş, başka birçok şey ve yaşları düşünürken geçip gidiyor.
    Bazen çok geriden yaşıyorum.
    Ömrüm son bulduğunda neleri yaşamış olayım.. Neleri yaşamış olmalıyım.. Bilmiyorum.
    Bu benim ilk tecrübem dünyada.
    Bütün güzel kızları, iyi oğlanları kapmışlar.
    Bütün şahane mevzuları çok önceden konuşmuşlar.
    Bütün güzel pozisyonları biz yokken sevişmişler.
    iyi bir ömür, hangi iyi bir ömürle kıyaslanabilir ki.
    Kim olarak öleceğimi, ne olarak kalacağımı bilmiyorum.
    Hayat, benden zevk alıyor mu acaba bilmiyorum.
    Tanrı veya doğa, beni böyle kullanarak ne yapmak istiyorlar, pek anlamıyorum.

    Ancak yine de ”ömrümden geleni ” yapıyorum..

    Metin Üstündağ
    ···
   tümünü göster