1. 26.
    0
    kendimi kovalıyorum. yanakları kırmızı, rengi yerinde bir ben bu. sıskalıktan belli olmayan ben değil fiziği yerinde bir ben bu. temiz ve kıyak elbiseler giymişim ve vitaminsiz ben tarafından kovalanıyorum. ama yetişemiyorum kendime. tam yakalayacakken kendimi bir anda hızlanıp tozu dumana katıyorum. ama tam yakaladım derken kendimi bir uçurumdan düşerken buluyorum. bu kez bırakıyorum kendimi boşluğa. hiç çaba sarfetmiyorum. her zaman bi türlü düşemediğim, sonu olmadığını düşünüdüğüm boşluğa, nihayet. çarpmasını bekliyorumun naciz bedenimin yeni bi düşe. belki o zaman anlarım her şeyin beynimin bir oyunu olduğunu ve kaderin sadece nefes alıp verdiğim an yanımda olduğuna. sitemliyim biraz düşerken senariste bedenimden ötürü, dar gelmiş ruhum bu bedene. uçmak isterdim özgürce ama çok geçti artık giymiştim üstüme, herkes giymişti o bedenden. düşmeye, yere çakılmaya, yerin sillesini yemeye az kala uyanıyorum. saate bakıyorum hilafsız. 11.34. başka kaç olabilir ki.
    ···
   tümünü göster