1. 101.
    0
    dedem gereksiz yaşlı soruları yöneltip duruyor. dersler nasıl onlar nasıl bunlar nasıl.

    bana ekstra olarak kızlar nasıl diyor. naza erkekler nasıl demiyor tabi. neticede adam gavat değil.
    nasıl geçiyor vaktiniz, oğlum kaç senedir gelmiyorsun özlüyorduk o bu şu.
    naz dedi, sıkılıyorum ben ya.

    hop, haydeee yaşlılara böyle pas atılır mı?

    niye sıkılıyorsun kızım bak o var şu var bu var.
    ya dede, yapcak hiçbişey yok. yaşıtım da yok hiç, eceyle bu da hep braber takılıyorlar almıyorlar beni.

    seni küçük huur.

    dedem klagib moruk ağızlarına başladı tabi. oğlum olur mu hiç, bak sıkılıyormuş kız, alın yanınıza sizinle dursun. bak şöyle bak böyle. yarın al sana o öğrettiğim derenin oraya zütür, eceyle beraber gidin orda piknik yapın ferah ferah, dedi.

    sırtımın yeni bir kamburu oldu. harika.
    iyi, tamam olur oley. diye atladı naz salağı da. kızım bizi rahat bırak, diyemedim. dedem benim evladımı giber, o yüzden emirlerini yerine getirmek zorundayım. ertesi gün nazı öğlen saati tek başına görürse, beni tarlada çalıştırır.

    mecburen ertesi gün nazı çağırdık. benim kulübeye geldi.
    biz hazrlıkları yapmıştık. biraları yüklendik, yürüyüşe çıktık. vay işte dere şöyle, vay böyle. vay doğa, vay yaşam 4-5 saat boş muhabbetle geçti. dönmeden önce yukarıdaki kaynaktan bahsettim. ben bunu bahsettiğimde ece şeytanı gözlerle bana baktı, huur gözlerle, tahrik edici gözlerle.

    sonra döndük. nazı bir türlü postalayamıyoruz. oturdu bizimle, kulübenin önündeki çimlere attığım minderlerde uyuyor. bi kurtulsam, saniye beklemeden eceyi gibecem.
    ···
   tümünü göster