1. 101.
    0
    eceyi ilk gibmemin üstünden 3 gün geçmişti. gündüzleri beraber olmasak da, geceleri gibişiyorduk.

    o gün dedemin yanındaydım. yine at binecektim. at bindikten sonra dedemle tarlaları falan gezecektik. boş işler, anasını gibtiğimin boş işleri. halbuki ben eceyi gibmek istiyordum, onunla olan yasak ilişkinin tadına varmak. acaba, diyordum. zütüne izin verir mi, yavaşça içine bıraksam acıdan kıvrandırsam.

    bu düşüncelerimi atın yannanı kesti. karşımda sol bacağım kadar bir yannan vardı.
    o kadar büyük ata binemezdim, daha bana göre olan birini aldım. atla dolaşmaya başladım. o sırada naz da geldi. o da minik bir ata bindi dolaşmaya başladı. yanıma geldi, bir şeyler öğrenmişin, dedim. biraz hızlandırdım benim atı, onun zütü yemedi tabi. sonra geri doğru sürüp etrafında bir tur döndüm. kızım, dedim ben senin yaşından da erken biniyordum buna. bak kaç senedir binmemiştim ama unutmuo insan biisklete binmek gibi.

    neyse bi saat kadar atla oyalandık. sonra züt kemiklerim acıdı. baldırlarım da. at yorucu bir spor. indim attan. naz da benle beraber bıraktı. dedemin yanına gittik. küçük bi arabayla tarlalara gittik. bize orada ziyafet vardı. çeşit çeşit meyveler tentin altında bizi bekliyordu. güneş tarladaki ırgatları kavuruyordu, tentin altındaki bizi sadece ısıtıyordu. ıslak bezleri boynumuzun etrafına doldurduk ve iyice ferahladık. buz gibi karpuz, peynir, şeftali. müthişti.

    muhabbet etmeye başladık.
    ···
   tümünü göster