mahkemede hakime verdiğim inanılmaz ayar

olay 2005 yılında şubat ayında gasp edilmemle başladı. henüz lisedeydim ama 18 yaşından büyük olduğum için ailemden habersiz karakolda sabahladım herifler yakalandı mahkemeye falan gittim. olayı uzun uzun anlatmayacağım. özet geçiyorum;

özet:silahlı 5 kişi tarafından gasp edildim. üzerimde sadece cep telefonu vardı ama vermemekte bayağı bi direndim.(delikanlıyım diyen üniversiteli binler liseliydim ama silahlı 5 kişiye telefonu vermemek için direndim). sonuçta silah faktörü yüzünden aldılar. 1 ay sonra yakalandılar. teşhis ettim mahkemeye gittik.

sonuç: hakim: o telefonun piyasa değeri nedir tahminen ?

ben: 100 lira falandır.

hakim: 100 lira için değermi adamların hayatını karartmaya uzlaşma yoluna gittinizmi? şikayetçimisin? (bine bak sanki heriflerin avukatı geçmişini gibtiim)

ben: ne demek 100 liralık mal için değermi! benim üzerimde o an 10 000 000 $ olsa almayacaklarmıydı! siz işlenen suça göremi ceza veriyosunuz suçun fiyatına göremi!

hakim: şikayetçisin yani.

ben: hayır değilim. işim gücüm var mahkemeye gidip gelmeklemi uğraşıcam.

hakim: o zaman niye konuşuyosun 10 000 000 $ falan.

ben: söylediğiniz şeyin saçmalığını belirtiyorum.

hakim: tamam otur.

şikayetçi olmama sebebim bunların 27 kişiyi gasp etmeleri ve bunlardan tekinin sivil jandarma olması ve olayın kamu davası olması ve diğer kişilerinde davacı olacağı için benim davacı olmamın alacakları cezaya çok etkisi olmayacağını düşünmem.

bu olayda ne bi yalan ne bi abartı vardır. inanmayan gibtirip gidebilir.