hem kendi hayatımı hende ebrunun hayatını yönetiyordum. inanın bana bu holding yönetmekten daha zor. tırsarak ve utanarak mekana girdim.

ebru beni görünce yine usanmış yüz ifadesini takındı.bu sefer hiç uzatmadan girip çıkıcaktım. istenmeyen adam olmak nedir hepiniz bilirsiniz.bu bana göre değil. yanına gidip hemen lafa girdim,hal hatır bile sormadım.

+ebru bu parayı unutmuşum vermeyi.al bunlarıda sakla.ben uzun bi süre burda olmuycam.
-ya sen başını yine belaya sokacaksın. tipsiz bo...
+şişşşşş. herşey yolunda. kontrol bende.bi kaç milyar daha bulucam.en çok sevdiğim insanın üstüne yemin ederim. senin.
-tipsiz nereye gittiğini bari söyle.
+buradan daha güvenli bi yere gidiyorum.

ebru parayı yavaş yavaş denkleştirdiğimi görünce kara kara düşünmeye başladı. parayı ona emanet etmek ne kadar mantıklı?

-tipsiz!!!(ne söyleyeceğini bilemedi)

neden fedakarlığı hem erkek yapıyor diy e sorasım var. saçma soru olur.her şeyi ben istiyorum tabi fedakarlığı ben yapıcam. ejderhayı öldürüp prensesi kurtaran şovalyeyi herkes över. peki ben? benim yaptıklarım daha zor değil mi?lağamcı,b okçu mario bile dünyaca ünlü olurken neden ben eleştiriliyorum?
soru işareti koyduğum hiç bi cümleye cevap beklemiyorum. kendi kendime söyleniyorum işte.

kaçmaya kendimi adadığım kadar bilime adasaydım, şimdi çokta otobüs kaldırır gibi uzaya mekik kaldırırdı türkiye.bi kadın bi erkeğe bunları yaptırabiliyor işte. ister aptallık diyin ister aşk.tek bildiğim hayatımda bundan daha fazla bişeyi istemedim.

+ben gidiyorum. kendine dikkat et.bunların hepsini senin için yapıyorum.sen benim için ne yap biliyomusun?

kaşlarını düşürerek söyleyeceğimi bekledi.

+bana güven.

işte filmlerdeki o karizmayı sonunda yapmıştım. savaşa giden şovalyenin karısını evde bırakıp gitmesi gibi bi sahne. waauuvv işte yaptım ha.

tupac yürüyüşüyle dışarı çıktım. bilet firmalarına gittim. bilet sorduktan sonra elimi cebime attım.

mınısıkyım.yol paramı ayırmayı unutmuşum. cepte 10 lira sadece var. ebruya parayı vermeden ayıracaktım ama unuttum. yapacağım karizmayı skeyim. onca tarihe geçecek konuşma sonrasında gidip ebru ıı şey o paranın içinden bi yüzlük alabilirmiyim diyemezdim. çok yavşakça olurdu.

firmadan dışarı çıktım. kara kara düşünmeye başladım. duygusal davranınca planınız aksıyor işte.

haa buldum sarhoştan para alırım.100 lira alsam yeter. ablamların il 7 saatlik uzaklıkta.o parayla gider gelirim. sarhoş diğer parayla idare eder. hemen eve hızlı adımlarla gittim.
sarhoş bahçeyi düzenliyor.ben hayatına girdikten sonra kendini biraz toparladı. zaten karı koca gibi olduk. korkmayın hikaye sonunda ebru yerine sarhoşla ansterdama kaçmıycaz.
+dayı kolay gelsin.
sarhoş:tipsiz yardım et şuranın etrafını çevirelim. yazın domates biber ekeriz.

kaşlarımı dikerek, ağzı açık şekilde sarhoşa baktım. birlikteliğimizin mevsimlerce olacağını sanıyor.ben ebru ile burcu arasında kalmış iken sarhoşun yaptığı düpedüz vizdansızlık. yazın domates biber ekmek ha?tam aradığım hayat.
+aaa? evet dayı yazın guzel olur.ama benım gitmem lazım. daha önemlisi para lazım.
sarhoş:ne parası oglum?
+bi yere gidecem lazım işte sorma.
sarhoş:ee domates biber?(biraz afallayıp)yani bahçeyi yapalım.
+dayı para lazım niye yokuş çekiyosun. lazım diyorum.
sarhoş:bahçeyi bitirmeden vermem.
+la dayı ne diyosun sen? parnaın lafını mı yapıyosun?
sarhoş biraz afallayıp düşünerek cevap verdi.
sarhoş:yok onu yapmam ama şey işte.. para..şeyy oldu.
gözlerimi kısarak, yüzümü buruşturarak ne anlatmaya çalıştığını anlamaya çalışıyrum. anlattıgı şeyin yine bana girecek oldugu aşikar.
+parayı harcadın dimi?
sarhoş:ne harcaması oğlum!
ohh çektim. parayı harcamamış. derin bi nefes aldım.

+iyi hadi ver 100 lira gideyim.
sarhoş:harcamadım.(yutkunarak) borcumu ödedim.(tırsak bi gülümsemeye sevimli olmaya çalıştı)
+senin borcunu skiyim. senin hayatını skiyim. evini skiyim. yetiştireceğin domatesi skiyim.
sarhoş:tipsiz dur oğlum.ne yaptım ki?adam çok üsteledi. keşke önce söyleseydin.
+kim söyleyecek amk.sen söyleyecektin.ben sana soylemedım mı senın paranla ıdare edecez diye?
sarhoş:senin benim param mı var tipsiz.biz biriz.
+senin yapacağın demogojinin mına koyim.
sarhoş:demolgoj ne demek oğlum ne dıyosun?
sus pus olup sarhoşa bakarak düşünmeye başladım kara kara. şimdiye çoktan yolda olmam lazımdı. eşşeklik bende. hırsla davrandım bu yüzden düşünemedim. sarhoşun güvenilmez olduğunu düşünemedim.ne yapıcam şimdi ben. varlık içinde yokluk çekmek bu olsa gerek. ebrudan para alamam. daha kötüsü kimseden para alamam. cebimde 10 lira para var. düşün tipsiz düşün.sen ortaokulda türkçe öğretmenin dediği gibi, zeki ama tembel insansın. başka bi değişle zeki ama p iç.

sarhoş:tipsiz dövecen mi beni? bakma oğlum öyle. buluruz para.
+haa?nee?(düşüncelerden çıkarak)
sarhoş:para buluruz.
+nasıl ha?söylesene alkol bağımlısı adam.ben sana üstüne basa basa söyledim. bende para kalmadı sendekiyle idare edicez diye.
sarhoş:kanepeleri satalım?
+ya bırak dayı hep kaybetmeye mahkumsun sen. kanepe satmak yok.
sarhoş:la zaten beğenmedim.
+kanepe satmayacaz dayı. zaten par etmezler.
ulan bu nasıl bi boşluktur.ne gidecek yerim nede yapacak işim var. saat 11 ve akşama kadar boşum.
sarhoşla biraz daha tartıştıktan sonra.eve girip uzandım. sigara üstüne sigara yakıyorum.tam hayret burcu bu gun aramadı derken, telefon çaldı. arayan tabiki burcu. düşünme yetimi kaybetmişim beyler. zaman mekan ayırt edemıyorum. hani akşam çiş için kalkarsınız ya öyle bi sersemlik içindeyim.

+alo naber burcu.
burcu:iyi ne olsun. çay poğaça yapak mı?(aynen yapak mı şeklinde söyledi)
+bu saattemi?
burcu:hadi ama nostaljik olur.
+eee işim var ama?
burcu:sen gelmezsen ben gelirim.

mecburen razı geldim ve simit sarayı gibi bi yere gidecektik. simit sarayı ne amk?ben hiç o sarayın içinde padişaha rastlamadım.