1. 1.
    +3
    birincil olarka tarihçinin veya siyasetçinin tarafsız olması gibi bir durum yoktur, zira olayları ve olguları bir ideolojik referans noktan olmadan değerlendirmen, elinde değnekle "yanacaksınız" diye felaket tellalığı yapmaktan fazla bir anlam taşımaz.

    mısırda yaşananlar üzerine ise ; arap baharı savsatasında mübareğe karşı oluşan halk hareketinin üstüne binen müslüman kardeşler mısırda siyasal iktidarı ele geçirmiş oldular, bu arap baharı sürecinde emperyalizm ile olan uyumları ve ülkede kendileri ile rekabet edebilecek başka bir siyasi odak olmaması sebebiyle aşırı rahat bir şekilde 2 senedir at koşturuyorlar mısırda,

    ancak bu adamların siyasi aklı ve düsturları, son 2 senede mübareğin gitmesine sebep olan dinamikleri bırak ortadan kaldırmayı, üstlerine halkı dahada rahatsız edecek eklemelere sebep oldu.

    anayasaya şeriatın girmesi, mecliste resmen nekrofilik yasa önermeleri, hristiyanlara karşı müslüman kardeşler tabanlı artan toplumsal basınç gibi şeyler,

    bunlardan sonra mübarek sonrası eski tas eski hamam durumunu gören mısır halkıda masif şekilde sokaklara döküldü yine, ee mürsi ve müslüman kardeşlerin fişini çekildiğini farkeden emperyalizm ise 20.yüzyılda favorisi olan coup d'etat'yı devreye soktu, ordu darbesini yaptı.

    sistem dışına çıkabilecek her türlü siyasi hareketi bertaraf etmek adına yapılan bu girişimden sonra emperyalizm kendini bir şekilde güvene almış oldu, şimdi sürecin nasıl ilerleyebilecğei konusunda tartışmalar devam ediyor emperyalizm açısından.

    ama mısırda yaşananları birde ülkemiz iktidarı açısından okumak gerek, suriyede lastik patlatan dış politikanın motor suyuda mısırda kaynama yapmıştır, yeni osmanlıcılığın dibine kibrit suyu şarıl şarıl dökülmüştür artık,

    dış politikanın çökmesi, artık emperyalizmin büyük abilerinin katar-türkiye yolunu değilde suudi arabistan yolunu tercih etmeleri, bir süre sonra iç politikayada kaçınılmaz olarak yansıyacaktır.

    bunun gayet farkında olan ülkemizin mevcut iktidarı, mısır konusunda o yüzden bu kadar çok agresif davranmaktadır, batıya abd'ye çatmaktadır "darbe diyemediniz yuh" diye,

    gezi eylemlerine karşıda agresifliğin sınır noktalarının zorlanmasının sebebi de yukardakiyle aynıdır, dış politikanın iflas doğru sürüklendiği günlerde iktidarın kendi tabanını konsolide etmeye yönelmesi.

    netice olarak emperyalizm mısırda zütü zor toplamıştır, ancak bölgenin hamiliğine soyunan türkiye ve katar, mısır olayından zararlı çıkmışlardır, özellikle ülkemizin iktidarının dış politikası iflas noktasına gelmiştir, sadece tüyünün dikilmesi kalmıştır.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster