1. 626.
    0
    Fakat daha herşey sona ermemişti. Olaydan bir hafta sonra, 26 Temmuz gecesi, Ulusal Havaalanı’ndaki radarlar bir grup tanımlanamayan cismin güneye doğru yol aldığını gösterdi. Sayıları 6 ila 12 arasında değişen UFO’lar, akşam saat dokuzdan itibaren Washington semalarında benzer manevralar yapmaya başlamışlardı. Cisimler Andrews Hava Üssü radarlarında da görünmekteydi. Üstelik bu kez, Ulusal Havaalanı’na gelen ve havaalanından ayrılan uçakların pilotları da gökyüzünde olağandışı cisimler gözlemlediklerini bildirmekteydiler. Bu cisimler, kontrol kulesinden de net bir şekilde gözlemlenebiliyordu. Olayı araştırmak üzere tekrar jetler gönderildi, fakat ilk olayda olduğu gibi, cisimler jetler geldiğinde radar ekranından kayboluyor, jetler geri döndükten sonra ise tekrar ortaya çıkıyorlardı.

    Jet pilotlarından biri olan William Peterson, olayın ertesi günü yaptığı basın toplantısında şu açıklamayı yaptı: “Onlarla (UFO’lar) yaklaşık 1,000 feet yükseklikte temasa geçmeye çalıştım, fakat radar operatörleri bizi başka yerlere yönlendirdiler. Etrafta bir çok parlak ışık vardı. Maksimum hızla gitmeme rağmen onlara yaklaşamıyordum. Sonunda onları kovalamayı bıraktım çünkü yakalanmaları imkansızdı. Rotam üzerindeki diğer cisimlere yöneldim. Daha sonra yaklaşık 10 mil uzakta bulunan tek bir parlak ışığın peşine düştüm, fakat oraya varmama 2 mil kala cisim inanılmaz bir hızla kayboldu.”

    Halk panik içindeydi. Başkan Truman’a tüm ülkeden, verdiği emirleri protesto eden telgraflar yağıyordu. Bunun üzerine Hava Kuv. istihbarat Başkanı General Stamford hemen bir basın toplantısı yaptı ve Washington semalarındaki tanımlanamayan cisimlerin, ısı değişimlerinden kaynaklanan olağandışı bir radar karmaşası olduğunu söyledi. Her ne kadar cisimleri gözlemleyen radar operatörleri ve binlerce tanık bu resmi açıklamayı kabul etmedilerse de toplantı amacına ulaşmış ve panik yatışmıştı.
    ···
   tümünü göster