1. 601.
    0
    KENNETH ARNOLD UFO OLAYI – 1947

    UFO Olgusu modern çağda resmi olarak 24 Haziran 1947’de, Amerikalı işadamı-pilot Kenneth Arnold’un Washington’daki Cascade sıradağlarında tanımlanamayan uçan cisimlerle karşılaşmasıyla başlamıştır. Bu gözlemle birlikte, “uçan daire” olgusu 20. yüzyıla damgasını vurmuştur.

    Arnold UFO gözlemini yaptığı özel uçağıyla

    24 Haziran günü özel uçağıyla Rainier Dağı yakınlarında, 14,000 feet yükseklikte yolculuk yapmakta olan Arnold’un dikkatini gökyüzünde aniden parlayan bir ışık çekti. Arnold, gördüklerinin bir yansıma olmadığını anladıktan sonra daha da şaşırtıcı bir şeyle karşılaştı: Yolunun üzerinde son süratle giden yassı, yarım ay şeklinde diskler vardı. 9 taneydiler, bir sıra halindeydiler ve aralarında neredeyse sihirli bir bağ vardı. Gökyüzünde bir aşağı bir yukarı hareket ediyorlar, ardından da yükseliyorlardı. Arnold, o anda, gördüğü cisimlerin deneme uçuşuna çıkmış gizli Amerikan uçakları olduğunu sandı. Arnold daha sonra “Bu noktada beni en çok kaygılandıran şey, uçakların üzerlerinde kuyruk kısmı bulunmamasıydı”, diyecekti.

    Deneyimli bir pilot olan ve cisimlerin tahmini hızını hesaplayabilen Arnold’un bu cisimlerin bildiği tüm uçaklardan çok daha hızlı gittiğini farketmesi uzun sürmedi. Cisimler, saatte 1,600 km’den daha hızlı gidiyorlardı ki bu o zamanlarda insan yapımı hiçbir uçağın ulaşamayacağı bir hızdı. Arnold “acaba bunlar dünya dışına mı ait” diye düşünmeye başlamıştı. Arnold daha sonra bu cisimlerin tepsi gibi yassı ve güneş ışınlarını yansıtacak kadar parlak olduğunu anlatacaktı. “Kanat genişlikleri en az 30 metreydi. Hayatımda hiç o tip bir uçak görmemiştim.”
    Fakat her şey daha yeni başlıyordu. Arnold’un kontrol kulesine verdiği kısa rapor, tahmin ettiğinden çok daha büyük bir karmaşa yaratmıştı. Arnold, gideceği yer olan Yakima’ya ulaştığında, müthiş hikayesini duymak için can atan gazeteciler tarafından karşılandı. Gördüğü cisimlerden bahsederken, onların havada, havuzda sekerek giden yassı bir taş gibi zıpladıklarını kastederek, “suda atlayarak giden bir fincan tabağı” gibi hareket ettiklerini belirten sözleri basın tarafından yanlış yorumlanarak cisimlerin tabağı andırdıkları şeklinde yazılınca, flying saucers – uçan daire deyimi de kelime dağarcığımıza girmiş oldu.

    Olayın büyük yankı uyandırması yetkililer üzerinde yoğun bir baskıya neden olmuştu. Bu konu hakkında bir şeyler yapmaları kaçınılmaz olmuştu. FBI ve Hava Kuvvetleri hemen harekete geçti. Arnold’ın ne görmüş olabileceği hakkındaki makul açıklamaları gözden geçiren fakat hiçbir sonuca ulaşamayan yetkililer, sonunda bu olayı örtbas etmeye çalışarak, bir göz yanılsaması olarak kayıtlarına geçirdiler. Fakat Arnold hiçbir zaman bu resmi kararı onaylamadı.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster