kemalistlere atatürkten soykırım ayarı

cahil cahil dolaşacağınıza iki satır tarih okuyun amk çocukları.

kendi gazetesi olan minber'in 9 kasım 1918 tarihli sayısında bakın ne diyor sevgili atatürk'ünüz:

“Birkaç kişinin zihniyetinden çıkan bu hata, asırlardan beri aynı vatan üstünde kapı komşu geçinmiş, hayat-ı içtimaiye, siyasiye, iktisadiye velhasıl umumiyede ikmal ve itmam etmiş iki unsurun samimiyetlerini bulandırmaktan başka bir netice tevlid edemezdi ve nitekim etmedi. Dünyada her milletten müfrit insanlar çıkabilir; şüphesiz Ermenilikten de bu kabil insanlar çıkmamış değillerdi. Fakat acaba bir hizbi kalile kızıp bütün bir milleti kırmak sevdasında bulunmak, o hazin efradından daha müfrit hayalata kapılmak değil midir?”

bu gazetenin birçok sayısında tehcir edilen ermenilerin yurda dönmelerinin sağlanması ve taktilin sorumlularının cezalandırılması gerektiği savunuluyor.

nitekim 5 şubat 1919'da başlayan divan-ı harb-ı örfî yargılamalarında toplamda 13 kişi idama mahkum edildi.

atatürk başta bu yargılamaları desteklediyse de, 1921'de divan-ı harb-ı örfî'in kendisini de idama mahkum etmesi üzerine bu mahkemeyi lağveder.

1926 yılına gelindiğinde artık kendisi için tehlike ortadan kalmıştır ve temmuz 1926 los angeles times gazetesinde yayımlanan röportajında yeniden eski görüşüne döner ve şöyle söyler:
"Yuvalarından kitle halinde acimasızca tehcir edilen ve kıyıma uğratılan milyonlarca Hıristiyan teb'amızın hayatlarının hesabı kendilerinden sorulmak gereken Genç Türkiye Partisi'nin bu kalıntıları Cumhuriyet yönetimi altında rahat durmuyordu. Bunlar şimdiye kadar yağma, haydutluk ve rüşvetle yaşamıs ve faydalı bir işte çalışmak, hayatlarını kazanmak yolundaki herhangi bir düşünce ya da öneriye düşman olmuşlardir."

atatürk'ünüz sizin gibi düşünmüyor beyler, gidin onla kavga edin bundan sonra.

not: cahiller anlamasın diye bilerek kullanımdan düşmüş kelimelerin bugünki karşılıklarını yazmadım. onlar gibtirsin gitsin, meseleyi bilenlerle konuşalım.

özet: özet yok binler. okyun da adam olun.