bıyıklı genç forvetle şehvetli dakikalar

bıyıklıyla ozamanlar lisede aynı sınıftaydık ben utangaç bir kişiliktim içime kapanık kimseyle konuşmayan bir tiptim.. bıyıklı ise uzun boyle geniş omuzlu okulun basketbol takım kaptanıydı, anlayacagınız gibi okulun idollerindendi. beni ezik bulurdu hor görürdü. 2 sene boyunca yapmadıgı eziyet kalmamıştı bana. etrafında okadar çok kız vardıki bazen onu kıskanırdım. yere silgi düştüğünde eğilip alırken anüsümde acı ile zevk karışımı bir his duyardım sürekli dönüp baktıgımda gözlerinde şehvet pırıltıları ile bana bakan bir bıyıklıyla karşılaşırdım. bunu yaparken zevk duyardı ben ise yüzüm kızarır gidip sırama otururdum. dediğim gibi 2 sene boyunca bana yapmadıgını bırakmadı enseye tokat züte pandik kilodumu züt çatalımdan tutar enseme kadar sündürürdü.. bundan çok zevk alırdım ama kimseye belli etmezdim.. 2 sene geçti ve sabırla bekledim gün geldi ve almanca hocası bize proje ödevi verdi.. sınıfı 2şerli gruplara ayırdı. tahmin edebileceğiniz gibi bana bıyıklı düştü. bu durumdan pek memnun görünmesede ben bakışlarında azgınlık ile şehvet karışımı bir hisle bana baktıgını hissedebiliyordum. okul çıkışı yanıma geldi sanki istemeye istemeye konusuyordu bana evinin adresini verdi haftasonu gel yapalım ödevi dedi. bir an içimde kelebekler uçuştu. onunla aynı havayı soluyacak aynı odada aynı şeyleri düşünecektik. günler bana yıllar gibi geldi haftasonu gelsinde bıyıklıyla başbaşa kalayım diye çıldırıyordum. haftasonu geldi bıyıklının evinin kapısının önüne geldim kaç saat kapının önünde dikildim bilmiyordum ellerim titriyor zile elim varmıyordu bacaklarım zangır zangır titriyordu. tam elimi zile uzatıp çalacakken sanki orda oldugumu biliniyormuş gibi kapı açıldı. bıyıklı kapının ardında göründü. dar bir beyaz badi giymişti meme uçları belli oluyordu. toplu kalçalarını sıkan boxerından sönük olsa bile erkek yada kız farketmez her insanın agzının suyunu akıtacak derecede haşmetli yannanı belli oluyordu. beni içeri aldı. annesi gil misafirliğe gitmişlerdi ve bana rahat olmamı söyledi odasına geçtik. artık sıcaklamış gözlerindeki şehvet an ve an artmıştı üstündeki dar badiyide çıkartınca ortaya kasıklarından bogazına kadar kas yıgını bir sex tanrısı çıktı. artık boğazım kurumuş nefes alamıyordum.. gırtlagımda onun kallavi yannanını hissetmek istiyordum. çalışırken arasıra elimi (bilerek) yanlışlıkla adonis kasına değdiriyordum. daha sonra farkettimki o kallavi yannan bir yılana dönüştü. bana döndü ve gülümsedi. istediğini biliyorum dedi. ayaga kalktı efendim? dedim bende ayaga kalktım yüzyüzeydik. omuzlarımdan tutup beni aşagı bastırdı dizlerimin üzerine çoktüm ve siyah baksırının içindeki ejderhayı burnumun dibine saldı. artık heyecandan ne yapacagımı bilemiyordum. erkekliğini agzıma aldım ve içimde yıllardır bastırdıgım duygularla onu deliler gibi somurdum artık zevkten çığlık atıyordu bıyıklı ben domalttı tek hareketle üzerimdeki her şeyi sıyırıp attı içime beni ıslatmaadan ansızın fütursuzca birden bire girdi ve züt deliğimi yardı. içimde çılgınlar gibi tepinen bir yılan vardı sanki artık ben zevk çığlıkları atar olmuştum bıyıklıysa arasıra zütümün yanaklarına vuruyor beni zevke getiriyordu. dakikalar sonra içime boşaldı. bir kaç dakika içimde kaldı hafif hafif inledi ve ejderhasını içimden çekti.. çok zevk almıştım ama çok pişmanım.. bıyıklı keşke olmasaydın..