sabah ola hayrola güvercinler kaybola

"bak beyim, sana iki çift lafım var. koskoca
moderatörsün. Klavyen var, yetkin var, herseyin var.
binlerce kişi yalakan emrinde. yakışır mı sana
değerlerle oynamak? yakışır mı bunca günahsızı,
liseliyi, karda kışta silik atmak, çaylak
bırakmak? ama nasıl yakışmasın! sen değil misin öz zütüne bile acımayan, serkana göz kırpmadan gibtiren. anlamıyor musun beyim, bu yazarlarda inci ruhu var . ama ben boşuna
konuşuyorum. Inci ruhunu tanımayan mod'a, inci ruhunu
öğretmeye çalışıyorum. hıh, sen, büyük moderatör,
gibik, vibratörler sahibi mal adam! sen mi büyüksün? hayır, ben büyüğüm! ben, babaokulundanterk!
sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir
hiç! gözümde yemişinci kadar bile değerin yok. ama
şunu iyi bil, ne inci ruhuna ne de sözlüğe hiçbir şey
yapamayacaksın. yıkamayacaksın,
dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi. çünkü biz birbirimizr yalakalıkla değil, sevgiyle
bağlıyız. bizler birbirimizi seviyoruz. biz bir aileyiz.
biz güzel bir aileyiz. bunu yıkmaya senin gücün
yeter mi sanıyorsun? dokunma artık sözlüğe!
dokunma olan bitene! dokunma yazarlara!
dokunma entrylere ! eğer onların kılına zarar gelirse, ben, ömründe sexreteri bile
gibmemiş olan ben, babaokulundanterk, hiç düşünmeden
domaltıp giberim seni! anlıyor musun, giberim ve
dönüp arkama bakmam bile!"