1. 1.
    0
    ben bunu farkedince bi gün onu davet ettim, beraber gittik işte tohumlarla tanıştırdım onu,ne kadar saçma demi taşla toprakla konuşuyoruz abi, biraz durup suladıktan sonra ben konuşmaya başladım, tohumlara verdiğim isimler onun ismiyle alakalıydı açıklayamıyorum ifşa olmasın diye,

    ... seninle tanıştırmak istedim onları çünkü hayatlarında birini örnek almaları gerekicek ve bunun için en uygun insan sensin belkide, herkes gibi olsunlar istemiyorum.
    -nasıl yani haha ama onlar...
    -evet bitki ama onlarda canlı ve tepki verebilirler, canları sıkkın olduğunda yaprakları solar, sararız gövdeleri eğilir, çünkü konuşamazlar ve sıkıntılarını fiziksel olarak yansıtırlar ama biz insanız solmamız gerekmiyor illaki konuşabiliriz.
    -evet öyle.
    -o zaman sen neden solgunsun, saçların neden eskisi gibi kıvır kıvır değil,biz neden soğuğuz
    -bişe yok gayet iyiyim ben, sende yanlış bişe yapmadın ki

    ne yapsam ki,nasıl ısrar edebilirdim, konuştuk bu olaydan sonra ama sadece yüzyüze, hiçbir zaman insanları sıkmak istememişimdir hele benim için değerli olanları ama örneğin bu ağaç olayından önceki bi konuşmamız

    geçiridğim bi kazayı anlattıktan sonra
    o-peki ölümden dönmek nasıl bi duygu ?
    ben-seninle sabahın ilk ışıklarını görmek gibi, keyifli hoş
    o-söylediğin şeyin güzelliğini sana asla ifade edemem * )

    ve sonrası ne oldu anlam veremiyorum insanların konuşmaması, sorunların kapalı kalması beni deli ediyor.
    ···
   tümünü göster