1. 576.
    +2
    stattayım. okul sırası, işte mervenin okulu ve işte eski arkadaşlar ve merve. ne kadarda masum ve mahzun.. çok kırılgan görünüyor. biraz da uzakta arkalarda duruyor herkesten.
    o okuldan arkadaşlarımda arada görüşürüm. okulda ki durumları falan. son günlerde mervenin çok sessiz ve üzgün olduğunu söylemişti arkadaşım.
    şu hali o konuşmayı anımsattı. oysaki ne kadar cana yakın biri. önce arkadaşların yanına gittim slamlaştık lafladık biraz göz ucuyla baktım gördü beni.
    irkildi ve başını eğip biraz daha uzaklaştı. ölmüşüm ve cenazemdeyim sanki. vedalaşıp uzaklaştım arka taraftan dolanıp mervenin yanında belirdim.
    +"konuşmalıyız"
    -"konuştık zaten"
    +"benim söyleyeceklerim?"
    ... biraz sessizlik oldu sanırım söyleyeceklerimin ne olduğu merakıyla son sözünü söylemenin verdiği zorunlu reddetme ikileminde kaldı. belki aşkı ağır geldi
    belki de merakı bilmiyorum ama "tamam" dedi "10 dakika".
    +"gel" dedim alandan uzaklaştık stattan çıktık arabanın önüne geldik ve durduk. arabanın kapısını açınca sert bir "hayır" duydum.
    aynı sertlikte "bin" dedim. yaptığım riskliydi. ama söyleyecek sözüm bitmemişti. arabaya bindi. biner binmez parfümü burnumdaki almaçlarla dansa başladı.
    özlemiştim dedim içimden.. arabayı çalıştırdım ve sürdüm..
    -"napıyorsun sen, 10 dakika dedik nereye gidiyoruz"
    cevap vermedim sadece olabildiğince hızlı sürdüm. merkezin biraz dışına çıktık. bir iki tane gibko balık çiftliğini geçince güzel bi alan var.
    çay bahçesi gibi ama ilerisi de dağlar ve biraz orman var, salaş ama güzel bi yer yani. telefonu çaldı, müdür arıyor.
    -"müdür bey arıyor dön hadi lütfen"
    +"acil içim çıktı de izin al" dedim.
    -"hayır yalan söylemeyeceğim geri dön"
    +"beni dinlemeden dönmeyeceğim" dedim. çaresiz müdüre bir şeyler geveledi ve kapattı telefonu.
    bu arada çay bahçesine de girmiştik.
    ···
   tümünü göster