1. 1.
    +2
    yine bir müridimin anlattıkları ise şu şekilde;

    "2003 kasım ayı. maddi açıdan sıkı bir imtihandayız. tarlabaşında çalışmakta olduğum midye imalathanesi kapanmak üzere. bizim kız okula yeni başlamıştı. biraz içine kapanık bir çocuk. çocuk aklıyla evdeki mali sıkıntıyı anlıyor ve buna istinaden okul ihtiyaçlarını söylemiyor. ödevi var ve kalemi yookk... akşam sekiz civarı... kış-kar-soğuk-karanlık... utana sıkıla kalemim yok diyebildi. oturduğumuz sokakta yeniyiz. konu komşu bizi tanımaz .kimin kapısına gitsek, istemeye utanırız, kırtasiyeler kapalı... bakkal tanımyor ki veresiye versin. bir kalem nedir ki ama belki vermez... evde yana döne sayıklıyorum... himmet ya hellori ... himmet ya hellori ... himmet ya hellori... gece on civarı ... zil çalıyor ... bir açıyorum ki kapıda ağabeyim... kız koşuyor amca amca hoşgeldin... ve ağabeyimin elinde bir poşet... içinden ne çıkar ki sofiler??? bir deste kalem... ufaklığa sarılıp "yegenime kalem aldım... ben başlıyorum ardıma dönüp ağlamaya... ağabeyim şaşkın... çocuk şaşkın... yüreğimse coşkun... taşkın... him met ya hellorihazretleri...

    "o kızı 9 yaşında geldiğinde bana getireceksin" diye buyurdum.
    ···
   tümünü göster