1. 151.
    0
    Yeni Çırağa adım adım verilen öğretide Semboller Dili kullanılır. Bu çok eski ve evrensel öğretim yöntemi sayesinde, sembollere her çağda, çağın gerektirdiği anlamaların yüklenebilmesi ile Ezoterik doktrin hiçbir zaman çağdaşlıktan ve akılcılıktan uzaklaşmamıştır.

    inisiasyon töreni Masonun Tanrıya ulaşmasındaki ilk adımdır. Masonluğun hedefi üyelerini tekamül ettirmektir. Ancak bu tekamül, her bireyin kendi kapasitesi ile sınırlıdır. Eski bir deyişle, Masonluk bir denizdir ancak her Mason ondan, kendi elindeki kabın büyüklüğü kadar su alabilir.

    Sen Jan, "Tanrı senin içindedir" der. Nitekim, Hristiyan Masonlar yeminlerini Sen Jan'ın incili Yoanna üzerine yaparlar. Hristiyan dünyasında ayrıca, ilk üç derece localarına "Sen Jan locaları" da denilmektedir. 1742 yılında yayınlanan bir kitapta, yabancı bir Masonu tanımak için sorulan "nereden geliyorsun?" sorusuna verilen cevabın, "Sen Jan Locasından" şeklinde olduğu görülmektedir. Daha önce ifade edildiği gibi Yoanna incili isa'nın öğretisinin Ezoterik yönünü bünyesinde barındırmaktadır (5). Masonluk da, Hristiyan Ezoterizminde belirtildiği gibi, Tanrının insanın içinde bulunduğuna inanmaktadır. insanın Tanrıyla özdeşliğini savunan Masonluk, insan, Tanrı, evren birliğine de inanmaktadır ve bu inancı doğrultusunda Masonluğun evrensel olduğu belirtilmektedir. Bireyin tüm insanlıkla ve evrenle kaynaşması, aralarındaki ortak bağı, sevgi bağını bulmasını sağlar ve bu sevgi, Evrenin Ulu Mimarına ulaşmanın yegane yoludur. Kendisi de bir Mason olan Goethe, bu duyguyu şöyle dile getirmektedir:

    "Gönlünü, ne kadar büyük olursa olsun,
    O görünmez nesneyle doldur.
    Yüreğin mutluluktan dolup taşınca,
    Ona istediğin adı ver;
    Mutluluk, Sevgi, Gönül, Tanrı...
    isim gürültüden başka birşey değildir.
    Göklerin ihtişdıbını bizden gizleyen bir sistir"...

    Masonlukta üstün tutulan, Tanrının Yüceliği ilkesidir. Bu nedenle insanlar arasında din farkı gözetilmez. Yüce Varlığa inanmak, ancak dinlerin bünyelerindeki her türlü dogmadan uzak kalmak, Mason olmak için aranan şartlardandır.

    1924 yılında New York'da yapılan bir Büyük Loca toplantısında, Tanrının tekliği ve tüm insanların Tanrısı olduğu, kutsal kitapların Masonlar için sadece birer ışık olduğu açıklanmıştır. Ruhun ölmezliği inancının vurgulandığı bu açıklamada, bir Masonun en önemli görevinin Tanrıyı ve insanı sevmek olduğu belirtilmiştir. Masonluk, bedenin ölüp, ruhun canlı kaldığı inancını savunmaktadır ve Mason olmak isteyenlere, tıpkı Tanrıya olan inancı gibi, Ruhun Ölmezliğine inanıp inanmadığı da sorulur. Bu inançta olmayanlar da derneğe alınmaz.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster