1. 26.
    0
    Matematikçiler de denilen Nomoteth'lerin ve daha yukarı derecelerdekilerin girebildikleri, Novice'lere yasak olan bir mabed vardı ve adına da "Müzler Mabedi" deniliyordu. Yuvarlak olan bu mabedin içinde dokuz Muz ve ilahi prensibin muhafızı Vesta'nın bir heykeli bulunuyordu. Müzlerin her biri, birer bilimin koruyucusuydular. Bunlardan en önemli üçü, Astronomi ve Astrolojinin koruyucusu Uraniye, öte alem bilimleri ve kehanet sanatının koruyucusu Polimniya ve hayat ve ölüm bilimi ile Yeniden Doğuş biliminin koruyucusu Melpomen'di. Ortada duran Vesta'nın bir elinde ateş vardı ve diğer eliyle de gökyüzünü göstererek, herşeyin göklerdeki ateşle başladığını anlatıyordu. Bu mabette öğreti, tüm bu Müzlerin ve Vesta'nın sembolize ettiklerinin tamdıbının insanın yapısında bulunduğu açıklamasıyla başlardı. Pisagor, evrenin tüm anldıbının sayılar sembolizması içinde var olduğunu söyleyerek Nomoteth'i eğitmeyi sürdürürdü.

    "Sayılar evrene hükmeder" diyen Pisagor, bu ifade ile, Tanrının sayıları özellikle bir prototip semboller dizisi olarak ortaya koyduğunu bu nedenle sayıların her birinin karakterleri olan birer simge durumunda bulunduğunu belirtirdi. Pisagor sayıları, bir, iki, üç, vs. şeklinde değil, kendi karakterleri ile, "Monad", "Diad", "Triad" diye ifade ederdi.

    Pisagor'a göre 1 sayısı "Monad" dı, yani tekti. Hiçbir benzeri olmayan önsüz-sonsuz yaşamı, tüm varlıkların bünyesinde çıktığı eril ateşi, Tanrının kendisini simgelerdi. Sembolü bir nokta idi ve Yüce Varlığın yanısıra, ilahi Aklın, yani Hikmetin de simgesiydi. Hikmeti sayesinde kendisinden dışarı birşeyler veren ancak bu sırada hiç değişmeyen ve değişmez niteliğiyle eril olan Monad, Tanrı ile birlikte, onun yeryüzündeki tezahürü olan insanın da sembolüydü. Diğer bir deyişle Monad, hem Makrokozmosu, hem de Mikrokozmosu bünyesinde barındırıyordu. Mikrokozmos'un yegane hedefinin Makrokozmos ile birleşmek olduğunu söyleyen Pisagor, "bu ancak inisiyatik eğitimle, kişinin kendisini olgunlaştırması ile mümkün olur. Bunun için bir ömür yetmeyebilir. Ama ruh, hedefine ulaşmak için ne kadar gerekiyorsa, o kadar yeniden bedenlenecektir" diyordu.

    Tden sonra gelen 2 sayısı evrende varolan düaliteyi gösteriyordu. Bölünmez öz ile bölünebilir cevher; hayatı bahşeden aktif eril prensip ile hayatın oluşumunu sağlayan pasif dişil prensip; Osiris ile isis. Bir çizgi ile sembolleştirilen 2 "Diyad"dı, hikmetten doğan fikirdi. Doğurgandı ve bu vastfıyla dişildi. Hayatı içinde barındıran suydu. Tanrının dişil yönünün ifadesiydi.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster