1. 26.
    0
    Örfe, Apollon'a adanmış Delf mabedinin bakire rahibelerinden birisinin oğludur. Bu mabette görevli rahibelerin bakire olması zarureti, söz konusu rahibenenin tanrı Apollon'dan hamile kaldığı iddiasını ortaya çıkartmıştır ki, aynı yöndeki iddia diğer birçok dini inanışta da akislerini bulmuştur.

    M.Ö. 700'lerde Yunanistan'da Apollon inanırları azınlıktaydı. Çoğunluktaki Baküs taraftarlarınca yok edilmek üzereydiler. işte bu ortamda Örfe Yunanistan'dan kaçtı ve Mısır'a geçerek, Osiris rahiplerine sığındı. Burada inisiye edilen ve Osiris rahipleri arasında 20 yıl geçirerek sırlar öğretisini alan Örfe, Apollon dinini ihya etmek ve ona yeni bir çehre vermek göreviyle ülkesine geri gönderildi.

    Osiris'in Atlantis'de yaptığı gibi güçlü kişiliği ve bilgeliği sayesinde kısa sürede çevresine birçok yandaş toplayan Örfe, Baküs dini yandaşlarını yendi. Ancak, Örfe kendi dinini öğretirken Mısırlı rahiplerin yöntemini kullandı ve öğretisini varolan inançlar üzerine, bu arada Baküs dini üzerine kurdu. Bunun sonucu olarak ortaya çok tanrılı Zeus ve Diyonizos dini çıktı.

    Orfeik öğretiye göre, tüm tanrıların en büyüğü olan Zeus, tüm evrenin kendisinden var olduğu Tanrıdır. Diyonizos ise onun oğlu, yani tezahür etmiş ilahi Kelamdır. Bir diğer adı ile, Horus'dur. insanlar Diyonizos'dan birer parçadır. inisiyeler ise, insanoğlunun Hermes'leri, yani ikincil tanrılarıdır. Örfe, "Tanrılar bizde ölür, bizde dirilir" der. Yeniden doğuşa inanan Örfe gerçek Tanrının tek, ancak ikincil tanrıların sonsuz sayıda ve çeşit çeşit olduklarını söyler. Orfe'ye göre yarı tanrılar, Kamil insan statüsüne erişerek yeniden doğuş zincirinden kurtulmuş ilahi ruhlardır.

    Örfe, Menfis'de öğrendiklerini aynen uygulamış ve yandaşlarından uygun gördüğü kişileri seçerek onları inisiye etmiş, böylece kendi okulunu kurmuştur (4).

    "Evohe" kelimesi Orfeik inisiyelerin parolası haline gelmiştir. Mısır'da "iod-He Vau He" şeklinde telafuz edilen kelimenin Musa tarafından kulanılış biçimine daha önce değinmiştik. Burada iod'un Osiris'i, He Vau He'nin de isis'i temsil ettiğini hatırlatmakla yetinelim. Aynı kutsal kelimeyi Pisagor da parola olarak kullanmıştır.

    Bu arada, aynı dönemlerde tıpkı Orfeik inanç gibi, mesleki kuruluşlar da Mısır yoluya Yunanistan'a girdi. Adları, Hermes'e atfen "Hetairies" (5) olan bu kuruluşlar inisiyatik yöntemle üye alırlardı. Hermes'i pirleri olarak kabul eden ve ona üç defa ulu anlamında "Trimejit" sıfatını layık gören bu kuruluşların yandaşları kendilerini "Diyonizos işçileri" olarak da çağırmaktaydılar. Bugün hayranlıkla izlenen Antik Yunan eserlerinin ve iyonyen başlıklı sütunların altında bu taşçı üstadlarının imzası vardır.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster