Kabbala öğretisini benimseyen ve zorunlu göçler sırasında Yahuda çölünde kalan gruba Esseniler adı verilir. Ancak bu konu ilerde inceleneceği için Kabbala öğretisine geri dönelim.
Oldukça uzun bir süre Musa'nın gerçek öğretisini inisiasyon yöntemi ile takipçileri arasında yayan Kabbalacılar, yaşadıkları yerlerin ismaililer tarafından işgal edilmesinden sonra, daha özgür davranabileceklerini gördüler. Ezoterik içerikli sufi tarikatların ortaya çıktığı bu çağda Kabbalcılar da ortamın özgürlüğünden yararlanarak, öğretilerini basılı hale getirdiler. Kabbalacıların en önemli iki eseri M.S. 1200'lerde ispanya'da yazıldı. Müslüman Endülüs devletinde ortaya çıkan bu eserler "Zohar" ve "Seferitsire" idi. Bazı araştırmacılar islami Tasavvuf hareketinin Kabbala'nın da kökeni olduğunu öne sürmektedir. Ancak tam aksine, islami Tasavvufu yaratan kaynakların başında, Mısır Hermetik inançları, Yunan Pisagor-Eflatun felsefesi kadar, Kabbala felsefesi de gelmektedir.
Kabbala'nın önde gelen kitabı Seferitsire'ye (14) göre Evren, çeşitli elemanların aracılığıyla yüce bir varlıktan tezahür etmiştir. Bu elemanların ilki, Tanrının ışıksal varlığı olan Ateş'dir. ikinci eleman bu yüce ışıktan çıkan Ruh'dur ve sembolü Hava'dır. Üçüncüsü Su'dur ve havadan doğan su, oksijen ve hidrojen'in bileşimidir. Bu sembolün Ezoterik anlamı, suyun yaşamı bünyesinde barındırdığıdır. Dördüncü eleman ise, ateşin katılaşmış türevi olan Toprak'dır. Seferitsire, dünyanın oluşumunda bu dört temel elemanın yanısıra, altı yan gücün de kullanıldığından bahsetmektedir. Bunlar dört yön, yani kuzey, güney, doğu ve batı ile iki kutup, yani aşağı ve yukarı yönlerdir.
Tüm evren Yüce Varlıktan sudur etmiştir, halen onun içinde yüzmektedir ve herşey sonunda ona geri dönecektir. işte bu nedenle tüm varlıklar birdir ve tüm insanlar kardeştir.
Kabbalacılar Tanrı için, insanın idrakinin dışında atılanıma gelen "En-Soph" kelimesini kullanmışlardır. Tanrının önsüz ve sonrasız olduğunu ifade eden bu kelimenin Mısır kökenli olduğu ve Yunanca'da "akıl ve hikmet" anldıbına gelen "Sophus" kelimesiyle aynı kökten geldiği sanılmaktadır.
Kabalacıların diğer önemli eseri Zohar'da aynı Ezoterik anlatı daha da geliştirilmiştir. Zohar'a göre, yaşamın üzerine kurulu olduğu tüm sistemin amacı, Tanrıdan bir parça olan ruhun tekamül ederek yine ona dönmesidir. Ancak Kamil insanın, yani "Adam Kamon"un Tanrıya ulaşması mümkündür. Her devirde mutlaka bir veya birkaç Adam Kamon bulunmuştur.
Adam Kamon olmak bireylerin sürdürdüğü yaşam tarzına bağlıdır. Evrende en güçlü yasa tekamül yasasıdır. Ama bir diğer yasa daha vardır; o da varlıkların kendi iradeleri ile hareket edebilmeleri yasasıdır. Bu nedenle bir insanın Adam Kamon haline . gelebilmesi kendisine bağlıdır. Ancak hiçkimse bir tek yaşam içinde Kamil insan olamaz. Ölümsüz olan ruh, bedenden bedene geçerek, mükemmeli arar. Mükemmeli, yani ilahi Sırrı, ancak ona layık ise bulabilir.
Kabbalacılar, bir yandan islam, diğer yandan da Hristiyan dünyasındaki Ezoterik öğreti ekollerini etkilemişlerdir. Avrupa Yahudileri arasında Kabbala inancı, Haddisimler ile su yüzüne çıkmıştır. Halen günümüzde varlığını sürdüren Kabbalacılığın bu halka inmiş sekilinin din kitaplarında, Panteist inançlar açıkça gözlemlenebilmektedir.
Kabbala'nın Ezoterik Hristiyan ekolleri üzerindeki etkilerine ilerde değinmek üzere, Ezoterik doktrinler tarihinin bir başka koluna, Antik Yunan'daki inanç biçimlerine göz atalım.
http://imgim.com/cg_5h1.jpg
Kaynakça
1- SANTESSON Hans Stephan - "Batık Ülke MU Uygarlığı" - RM Yayınlan - istanbul 1989 - Sf. 92
2- iNAN Afet - "Eski Mısır Tarihi" - istanbul 1956 - Sf. 108
3- SCHURE Edouard - "Büyük inisiyeler" - RM Yayınları - istanbul 1989 -Sf. 221
4- HOOKE Samuel Henry - "Ortadoğu Mitolojisi" - imge Yayınları Ankara 1991 -Sf. 122
5- SCHURE E. -ie- Sf. 229
6-SCHURE E. - ie - Sf. 233
7-SCHUREE..-ie-Sf. 235
8- SCHURE E. -ie - Sf. 246
9- Büyük Dinler ve Mezhepler Angiblopedisi - istanbul 1964 - Sf. 172
10- DE NERVAL Gerard - "Doğuya Seyahat" - Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları - Ankara 1984 - Sf. 97
11- ÖRS Hayrullah - "Musa ve Yahudilik" - Remzi Kitabevi istanbul 1966 -Sf. 232
12- ÖRS Hayrullah - ie - Sf. 265
13-ÖRS Hayrullah - ie - Sf. 338
14- Türk Mason Dergisi - Sayı 21 - istanbul 1956 - Sf. 1095
16.11.2001