1. 1.
    +1
    Musa'nın kullandığı bu dili ibraniler'in çok büyük bir bölümü bilmemektedir. Musevi dininin handikapı da burada başlar. Çünkü, anlatımda ve yazımda muazzam bir kısalık ve kolaylık getiren bu dilin gerçek anldıbını sadece inisiye edilmiş özel yol mensupları bilebilir ve Musa'nın yandaşları arasındaki bu kişilerin sayıları son derece azdır. Bu anlatım tarzı, sıradan insanlar için hiçbir ifade taşımamaktadır. Örneğin, Musevilerin Tanrıya verdikleri ad olan "Yehova', köken olarak "Y", "H" ve "V" harflerinden meydana gelmektedir ve Ezoterik doktrindeki, Tanrının eril ifadesi olan "Yod" ile dişil ifadesi olan "Eve"in yani Osiris ile isis'in birleşimidir (8). Bu durum, ileriki yüzyıllarda Museviliğin biçim değiştirmesine ve dinin içine birçok efsanenin karışmasına yol açmıştır.

    Musa, aldığı eğitim nedeniyle başka türlü yazamazdı. Bu dili de, sadece inisiye edilmişler anlayabilirdi. Nitekim, Musa'ya inananlar arasında çok küçük bir azınlık olan inisiye edilmişler, diğerlerinden farklı bir yol izlediler ve Tevrat'ın Ezoterik yorumu "Kabbala" üzerinde çalışarak, diğer Yahudi gruplarından ayrıldılar.

    Öte yandan, Kral Süleyman döneminde Fenike diline tercüme edilen Tekvin, ilk anlatımından büyük ölçüde saptı. Yahudilerin Babil tutsaklığı sırasında Arami dilinde yeniden derlenen Tevrat'da orijinale biraz daha yaklaşıldıysa da, yer yer anlaşılmayan bölümlerin yerine, farklı inançlardan gelen kimi efsaneler yerleştirildi. Tevrat'ın yeniden derlenmesi zarureti, Yahudi rahiplerinin Babil tutsaklığı sırasında "Caldi" adı verilen Babil Ezoterik okulunda inisiye edilmeleri ve bu inisiasyon sayesinde rahiplerin, Musa'nın gerçek öğretisi hakkında daha gerçekçi görüşlere sahip olmaları neticesinde ortaya çıkmıştı.

    Ancak Musa'nın kullandığı dil Mısır Hiyoroglif diliydi ve ibraniler tarafından hiç bilinmiyordu.
    ···
   tümünü göster