1. 1.
    0
    Kepek kafalı küstah keller; kadife
    keseli kaktüslü körler; kaftanlı, kavuklu köftehorlar; kritik
    koşullarda keçileri kaçırmadan kırsal katmanlarda, kumsal kıyılarda,
    kamusal koylarda, küpeştesi kopuk kotralı, kalyonlu, kayıkhaneli
    körfezlerde köşe kapmacadayken; kitap kurdu kararlı kadirşinas kemaletli
    Kamile kadın, Kazım Karabekir Koleji'nin kampüsündeki kütüphanede
    kısaca kimyasal karışımlarda kıvamlaşan kibritin, kromun, kalsiyumun,
    kızamıklı kadavranın, kâr- kazanç kulvarında kalite kontrolünün; kargo,
    kasko, kambiyo, kart, kredi, kapasite, kaynak kullanımının kadir
    kıymetini kurşunkalemle kağıtlara kaydederdi... Kazançları
    karmaşık, keten köyneği kravatlı, kruvaze kıyafetleriyle keyifleri
    kıyak, kaprisli, kırkambar, kamuflajlı kalpazan kumarbazlar, kılıflı
    kumar kumpanyalarında komedili kokteyller kurarak, kucağındaki
    konsomatrislerin kıkırdamalarıyla, kıyıda köşede kalmış kiralık kantocu
    kadınların kıvırtmaları karşısında keyiflenip kahkahalarla kekik kokulu
    kadayıf, karamela, kurabiye, kağıthelvası, kestaneşekeri, kepçe kepçe
    kızartılmış kadınbudu, kadıngöbeği, kaynanadili, kapuska, kokoreç,
    kaşar, krema, kazandibi, karnıyarık, küncülü künefe, kereviz, keşkek,
    keşkül, konserve, keççaplı köfte, kimyonlu kısır kaşıklar; kakao, kahve
    köpürtüp, kasa kasa konyaklar, kutu kutu kolalar, kâse kâse kaymaklar
    kapışırlarken;Kürecikli Kamber kalfa, körü körüne kapılandığı
    kurt köpekli kapıda kabagüçle köleleştirilerek küçümsendiğinden, kürekle
    kazdığı küspe kokan küflü kümesin küllüğünde kanserleşen, kangrenleşen,
    kavruklaşan kekremsi kâbusunu kamçılar; karanlığa karşı korateş
    kıvılcımının küçücük katresini kandile koyamadığından
    kahrolurdu... Karşıyaka'da,
    Karasu'da, Kanlıca'da, Keşan'da, Kızılay'da kasıp kavuran kasırgalardan
    kurtulan kader kurbanları, kiremitli koğuşlarında klagib kayıtlı,
    kaygılı, kızgın, kuşkulu keyfiyetleriyle kalakalır; karabasanlı, kabuslu
    kalelerde kanlı kusmuk kusad, kefensiz kabirlere kimliksiz
    konulurlarken; koç katımı konaklarda, kazanç kapısını kurcalayıp krema
    kapan konuklarıyla keyfe-kader kadeh kaldıran kültür katliamcısı, korkak
    kozmetikçi, kedi kılıklı kabiliyetsiz, kapasitesiz kimi köstebek
    kasetçiler, kasetleriyle keriz karakterlerini karizmatikleştirmeye
    kalkışırlardı... Kelimeleri kırmadan, konuları kuşa çevirip
    kıvırtmadan konuşmalarıyla kamuoyunda kendi kişiliklerini kanıtlamış,
    karakterli, kaprissiz, kıdemli kuşaktan kalender karikatüristlere,
    kültür kurumlarını kuvvetlendirmeyen kitlelerin karanlık kuyularda
    kadersiz kalıp kaybolacaklarını kayıtlayarak, keskin kara kalemleriyle
    karaladıkları karikatürlerinde kartvizitçi kerataların kıçlarını
    karartıp kızartırlar; kestikleri kupürleri koleksiyonlarına kor, kalıcı
    kılarlardı... Korumasız Kemallerin, kefaletsiz Kerimanların
    keselerini, kamunun kasasını kemiren; kükürtlü küller kusarcasına
    kentleri kuşatarak kitleleri kasıp kavuran karaborsacı, kolonici,
    kalburüstü kesitten kartelci kodamanlar, kezzap karıştırılası
    konyaklarla kabalaşıp kızarak kazançlara kota koyunca; kaoslu kötü
    koşullarda kalıcılıklarını kaybeden kitapçılar, kırtasiyeciler,
    kafeteryacılar, kantinciler, kabzımallar, kasaplar, konserveciler,
    kolacılar, kurabiyeciler, köfteciler, kumaşçılar, konfeksiyoncular,
    kunduracılar, kuaförcüler, kömürcüler krizin kancasına kapılıp
    kepenklerini kapatıyorlardı... Kredi kartı kull***rın kerizce
    kazıklandıkları kanıtlanıp, Kredi Kartı Kullanmama Kampanyası kitleleri
    kuşattığında, Koçbank, kimi kredi kartlarının kapasitesini kısıtlayarak,
    kimilerini de kapatarak kendini korumaya kalkınca; Kelkit'in
    Koyulhisar'daki kükürtlü kaplıcasında kalan Koray Kurtoğlu, kredi
    kullanamadığından korkuya kapılıp kös kös kıvranırken; Korkut
    Kıratoğlu'nun kefilliğiyle korkularından kurtulup kurtarıcısını
    kucaklıyordu... Karasis Kalesi'nin kasvetli karanlığını keşfeden
    karaborsacı karaktersiz korsan kasetçiler, kaçırdıkları Kamelyalı kıvrak
    Kevser'i kelepir karyolada kucaklayarak keyifli kepazeliklerini
    kamufleli kameralarıyla kasetlere kaydedip, kan kusturucu kırkıncı
    konuşmalarında kasetin kopyasıyla karayazılı kontratı Kevser'in kucağına
    korlarken; korkunç komplo karşısında kulaklarına karsuyu kaçan, kafası
    karıncalaşan, karamsarlığa kapılan, kırk kez kulaklarını kapatıp
    kafasında kabus kaynatan Kevser kadın, komplocuların kazıklı koşullarını
    kamilen kabulleniyorken, kalp kifayetsizliğiyle kapaklanıp kasetçinin
    kucağında kalıyordu... Konağına, kolu kanadı kırık korumasız
    kadınları kapatan, koynunda kokain koklatan komplocu köktendincilerden
    Kıro Karadayı'yla kayırıcısı Kadim Koçakoğlu, kolları kelepçelenmeden
    karakoldan kaçıp kayıplara karışırlarken; kendilerini kare kare
    kameralara kayıtlayan kameramanlara, "keyfimizin kahyası mısınız?" karşı
    koyuşuyla küfrediyorlardı... Komplocuların kasetleri kamuoyunda
    kötü karşılanıp kınanırken; karyolalarında keyifleşen karı koca kaset
    konusunda kapışınca, kızan kocanın koyuverdiği küfürlü kelimeler
    kanatlanıp kavislenerek komşuların kulağına kaçtığında; küfürleri
    kabullenemeyen kadın karakola koşup, küfürlü kelimeleri kara kalemle
    komiserin karbonlu kağıtlarına kaydettiriyordu... Kabile
    kültürünün katı kurallarını koruyan kaynana, kayınbabayla kocanın
    kıskacında konuşamayıp kıvranan kadersiz, kısmetsiz kimi kumalarla,
    karayele kapılan kararsız, kontrolsüz, kuralsız kalabalıkta kendini
    kaybeden kimi kafası karışık kişiler, karmaşadan, kıskaçtan kurtulup,
    kendi kondusundaki kuluçkasında karakaplı kitaptan kara kehanet kuzlayan
    Karababa'dan keramet kapmaya koşarlarken; karine kutusunu kapan
    kârşinaslar, Karun'laşma kervanına katılıp keyifleniyorlardı... Kalamışlı
    Kirkor, Kayışdağlı Kevork, Kuzguncuktu Kamber, Kurtköylü Kemalettin,
    Küçükyalılı Keremullah, Karagümrüklü Kürşat, Kasımpaşalı koruk Kasım,
    Kağızmanlı Kalender, Keşanlı kavruk Kazım, Köyceğizi! körpe Kibriye,
    Keçiörenli kökçe Kamile konutsuzluktan kıvranır, karınları kuruldar,
    kart-kurt kazınırlarken; kazıkçı komprador kapitalistler, kıvırtıcı
    köçek komisyoncular kontratlığında Konut Kooperatifiyle, Köy-Kent
    Kalkındırma Kooperatifleri kurup; kanundan, kararnameden, kamuoyundan,
    Keremullah'la Kitabullah'tan korkmadan kandırdıkları kıt kazançlı, komik
    konutlu, kısıtlı-kötü koşullu kitlelerden kopardıkları katrilyonları,
    kayıtdışı kazançlarına katıp kasalarına koyuyorlardı... Kitleler,
    külüstür kondularda kuru, kısır kahvaltıları, karalahanalı, karabiberli
    kömbeleri, közlemeleriyle kalıp kırgınlıklarını, küskünlüklerini
    konuşurlarken; kamu kurumlarında koordineli kadrolaşan köktendincilerin
    kanalıyla kamu kuruluşlarını kırtıklayıp kovuşturma kazanında kaynayan
    kartelci Kandemir'i, körolası kongreci kalantorlar kurtarıyorlar; kârlı
    Kimpaş'ım, Kimsan'ın, Kepez'in kapısını kilitleyip kırkbinlerce kafa,
    kolemekçisini kapıönüne koyuyorlardı... Kamuyu Koruma Kurulu'nun
    kazıkçıları kayıran kahrolası kararı, Kamu Konseyi'nce de kabullenilerek
    kesinlik kazanınca; karara kayıtsız kalamayan karakteri kavi, karatede
    kara kuşaklı katip Kamuran, kalemini kırarak Konsey Konağı'nın
    koridorundan köşedeki kürsüye kayıp, kitleleri koruyan kısa konuşmasını
    kurguluyordu:-Kaytanbıyıklı, karayağız kardeşlerim, koçlarım !Kartelci,
    kapkaççı, kurnaz köftehorlar karşısında kaygılanıp korkarak kaskatı,
    kupkuru kalakalmayın! Kazıkçıların kotardıkları krizlerde kerizce
    kazıklanmayın! Kafanızı kullanın, kucaklaşıp kaynaşın; köpeksiz köyleri
    kolayca kolaçanlayıp kuzu kapan kazıkçı, krizci, kapçıkağızlı kurtlara
    karşı kendinizi koruyun!... Kitleler, kasvetli karda kışta
    kazaksız, kabansız, keçesiz, köyneksiz, kısbetsiz, kıraç, kurak,
    kabristansız, kenefsiz, künksüz, kanalizasyonsuz kubur kokan köylerinde
    karınca kararınca kurabildikleri küçücük kagir kulübeleriyle, ker***
    konutlarında kap- kacaksız, karma-karışık kavşaksız, kulvarsız,
    kaşarsız, kolasız, köftesiz, katıksız, kalorisiz, kasnaksız, kevgirsiz,
    kömürsüz, koleraya karşı korunaksız, kıtlık kıranlıkla kıt kanaat kerhen
    konaklarlarken; Kurbağalıdere'nin köprülü kavşağında kurulan Kuran
    Kurslarını Koruma Kurulu'nun Kongresinde Kaplancı Kadılar'ın kokuşmuş
    kararıyla kadınları, kızları Kılık Kıyafet Kanunu'na karşı kandırıp
    kasidelerle kafalarını karıştırarak kılperestlik konumunda kara
    kıyafetlerle kapatıp, Keremullah korkusuyla kıskaçlayarak kalplerini
    kararttılar... Kutsal kitap Kuran-ı Kerim'i kullanarak
    kıblegahları kazanç kapma kulvarına koşan kepaze köktendinciler;
    kıyamette kaynayan katran kazanına konulma korkusuyla, körpe kızlarla
    kucak kucağa kalma kandırmacasıyla körükleyerek kışkırtıp kudurttukları
    kalpleri köreltilmiş kıytınkçılar; kaba, kara, kırçılsakallılarla
    koalisyon kurarak katliam kampanyalarıyla kümeleşip, kuşlukta kıyama
    kalkışarak, Kemalist Karafakioğullarını, Kaftancıoğullarını katledip
    kitleleri korkutarak keyiflerini kaçırdılar.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster