1. 1.
    0
    Kitaplarda kâşiflerin keşfettikleri kâinat kurulurken,
    karşı karşıya kalan kaplanlar kunduzlara kükrer; keyifleşen kalın
    kalçalı küheylanlar kısraklara, küp karınlı kadanalar katırlara kişner;
    köpüklü kırılgan kutuplarda kefallar köpekbalıklarına karşı kalkanlaşır;
    kara-kuru kaplumbağalar karabataklara kostaklanır; kör kösnüler
    kumlarda kıpırdanır; kaşağısız, kayışsız karakaçanlar karacalarla,
    kırlangıçlar kelaynaklarla, kazlar kerkenezlerle, kediler kıtmir
    köpeklerle kırıştırırlar; kokarcalı kıraçlarda köstebekler, kelebekler,
    koalalar kaçışırlar; kevenli kırlarda keçiler, koyunlar, kuzular kolsuz
    kepenekli Keloğlan'ın kavalına karşı kıkırdarlar; kalçaları kalınlaşan,
    karınları kabaran kurdeleli kızlar, kadınlığa karışırlar; Kozanlı Kadir
    kemanını, Karslı Kadri kopuzunu, Kırklarelili Kıpti klarnetini,
    Karadenizli Kudret kemençesini, Kemahlı Kamer kavalını konuştururken;
    kutnu kumaş kostümleriyle kaldırımdaki kuryeli kalabalığa karışan
    kız-kurusu kıvrak Kübra kadın, kaynanası kaşarlanmış kösnül
    Kadriye'yle koejde kol-kola kabarık kalçalarını kıvırıp, kimse
    kuşkulanmadan Kernekli Kastelli'nin kuzeni Karaoğlan'a karagözlerini
    kırpar, kırıtırlar; kürdanlarıyla kalem kaşlarını köreltip koçeri
    klipleriyle kafaları karıştırır, kızılca kıyametler koparırlarken,
    karagözleri kamaştıran kumral kızları Kamran'ı Kazanova Kaan'a
    kakalarlar; komplimana karaktersizlerle kırıştıran kafadan kontak kimi
    kadınlar, kabaran karınlarını kürtajla küçültüp kılıbık kocalarını
    kandırırlarKocamustafapaşa'yla Kösemsultan'ın kıymetli kerimeleri
    Kısmet, kısmetli kumbaracı Kazancıoğlu'yla Köprüaltı'nda kıvançla
    kumrulaşırlarken; konservatuarın kafesinde karşılaşan Kerim'le Keriman
    kardeşçe kucaklaşsalar da, Kerim'in karısı Kumru kesinlikle kabullenmez,
    kıskançlıktan kudurur; kaktüslü kadınlar, Kordonboyu'ndaki Konak
    Karate Kursu'nda kafa-kol koparırcasına kapışıp kendilerini kanıtlarlar;
    kavgacı kaypak kayıkçılar kaygan kulvarlarda kaykaylarıyla
    karşılaşırlarken; karşıt kutuplardaki kulüpler, küme karşılaşmalarında
    kıyasıya kapışırlar; kozasından kurtulan kızılipekler, kırmızı
    karanfillerle kenetleşir; Kızılay Kurumu'nun koordinesindeki kozalaklı
    kermeslerde kalpaklar, kazaklar, külotlar, kanaviçeler, kukalar,
    kuklalar, kiviler, kuleler, krakerler, kokoreçler, kartpostallar, közde
    kavrulmuş kabuksuz kestaneler kapışılır; kitaplar kapaklanır, kimlik
    kartları kaplanırken; küreselleşmede klasman koşusuna katılan Kaya
    kardeşler, Kazasker'de Kampüsistan kurmaya kalkışırlarken; kompleksli
    kakavan Kerimcan'la kayınbiraderi Kayahan, kıskançlık kriziyle
    kahırlanıp kuruntuya kapılırlar; Kavaklıdere Kasabası 'nın köy
    kahvesinde köylülerle karşılıklı konuşup, kulpu kırık kupayla kahvesini
    köpürteten kornacı Kömüşemmi, kendisine kulak kabartan kahveciye
    kızar;Kuran-ı Kerim' ikem-kümlemeleriyle köylüye kıraatleyen köselesi kabartılmış
    kara kunduralı kodoş Kürşat'ın konuşmasını kimse kavrayamaz; Karahanlı
    kanaatkar, kibar, kandilli kadınlarla, kakülleri kıvırcık kuşdili!
    kızlar, Kaymakamlığın köylerde kurduğu kurslarda kilimler, kazaklar
    kotarıp, Kızılırmak kaynağından kaldırdıkları kırbalarını kilitsiz
    kilerlere koyarak, kamışlı, kendirli, kıraç kırlarda kelek kavunlar,
    karpuzlar kemirirler; karaciğer kanserinden komalık konumundaki küçük
    kardeşi Kalender'in kıvranmaları karşısında kalakalan koptik Korhan'ın
    karagözlerinden kıvılcımlaşan korkunç kabusu karanlığa karışırken;
    kodaman kapitalistler, komple konforlu konaklarında kolonya kokulu
    kerevetlerine kurulur, keman konçertosuyla kadınlar korosunun keyifli
    konserlerine karşı kristal kadehlerini kaldırıp, kahvelerini
    köpürtürler; Krallar, Kraliçeler Kulübü'nde kredi kapmak konusunda kaç
    kez kıvırtmaya kalkışan kürkçü kalleşler, kırk kat
    klagibleşmiş, klişeleşmiş
    kahrolası kötü kişiliklerini kaldırıp köşeye koymazlar;kıtaları
    kar kaplayınca, kontratak'a kalkan kelepir kamyon kaçakçısı kotrabanlar,
    Kapıkule Kapısı'ndan kaçırdıkları konteynerleri, Kömürhan Köprüsü'nden
    kaydırıp Kilis'te kara kapılır, kışlanın kuzuneli karakoluna
    kapatılırlarken; kimbilir Kozluk'taki kümeslerden kanadı kırık kaç
    kazla, Kahta'daki koralardan karnı kabızlı kaç katır kapıları kırarak
    kekikli kırlara kaçarlardı... Küçük körpe kızları kaçırarak kul
    kılıp köle kullanan kapkaççı kadın korsanları, kentin kuytu köşesinde
    karşılaştıkları karakol komiserini kasaturayla korkutup kaçarlarken;
    karaciğere konan karasinekler, Kuşadası'ndan kanatlanıp kalkarak
    Kozyatağı'na konan kuğu kuşları, kafes kaçkını kınalı keklikler,
    kumrular kıvrak koşumlarla kendi kovuklarında kabarırlar; kurt
    kurtluğunda kalıp kızgınlaşarak körpe kuzuları, karnı kuzucuklu
    koyunları kapardı... Karlı kaldırımda koşarken kundurası kayıp
    kapaklanan Kuriş'in kafası kanayınca, kaldırımdan kapıp kaldıran Kutsi
    Kubibay, Kuriş'i kucaklayarak karşıdaki Kavacık Kliniğine kavuştururken;
    karabacaklı karıncalar, kanca kıllı kirpiler, kıl kuyruklu keltoş
    kırkayaklar karşı kıyıların karanlığında kavislenerek kıvrılan kumsalda
    kıpır kıpır kıpırdarlar; korkunç kobralar, kocaman kertenkeleler kil
    katmanlı kesekli kırlarda kıvrım kıvrım kıvranırlardı... Kopenhag
    kriterlerinden kolayca kaçan, kritik konulan konuşmaktan kaçınan
    kıvırtmacı Kandıralı kekeme Kerimoğlu, kibirli kudretli Kuzguncuktu
    kıranta korkuluk Kibaroğlu, kürk kaçakçılığında kılavuz kaptan kullanan
    kancaburunlu Karadenizli kambur Kavrukoğlu, kahkahacı Kadırgalı kulağı
    kegib kabadayılardan kaçık Kasapoğlu, koca karınlı Kumkapılı kaptan
    Kamiloğlu, Kırşehirli kikirik Kabiloğlu, kışla kaçkını kasketli komik
    Köseoğlu; kukla kalpaklı, kalın kaşlı, kulakları küpeli, kehribar
    kostaklı, kravatı kaytanlı, keplerinin kenarları kıvrımlı kırk kafadar
    kaltaban; kurbanlık koç kesip közde kebap kızartarak, klimalı,
    kaloriferli, kalebodurlu, kartonpiyeri!, korneşli, konforlu kız kuleli
    köşklerindeki kadife kumaşlı, kozmetik kokan koltuklarında konken
    kotarıp kupa kaldırarak, kendi karmaşık kompozisyonlarında; kuramsal
    konjonktürde kitlesel kümeler, kültürel kanallarla klanlaşıp kavmiyetle
    kabileleşirler;kozmolojiselli, küreselleşmeli, kapitülasyonla,
    konfederasyonlu, kamutaylı, kurultaylı, kapitalli, konsolideli, koyun
    kopyalamalı kolonlamasal, kategorisel, küresel, kamusal, kurumsal,
    kanunsal, kalıtsal, kuralsal, kutsal kavramları kavrama konusunu
    kurcalarlar; kurcaladıkça 'kırk küp, kırkının da kulpu kırık küp'
    Karmaşasıyla kavram kargaşasına kapılıp kafaları kördüğümleşerek
    karışır, kararsız kalırlardı.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster