1. 126.
    +4 -5
    15-20 dakika sürdüm. hız yapmayı oldum olası sevmemişimdir yakarım sigaramı açarım cd çalarımı klagib müziğimi dinleye dinleye giderim. keyif alırım.
    arada dikiz aynasından bakıyorum ama renk vermiyor kaçamak bakışlarıma kaçamak bakışarla cevap veriyor.

    ben bozdum bach'ın müziğini
    + "nasılsın"
    - "iyiyim, sen nasılsın" dedi
    + "bilmiyorum" dedim "sen iyiysen ben de.." sonunu getirmedim gerek yoktu anlamıştı.
    bir şey demedi.

    bir on dakika kadar daha sürdü saate bakmıyorum ama müziğin süresinden tahmin edebiliyorum.
    + "kahvaltı yaptın mı" dedim
    - "yapmadım"
    daha önce çok defa kullandığım bir yol olduğu için nerde gözlemeci var nerde köy kahvaltısı var bilirim. biraz sonra ikinci reklamdan sağa döndüm.
    xxxx'in yeri köy kahvaltısı, mangal vs vs.

    kahvlatılıklar çaylar geldi hava da güzel bir tek sevdiceğim mutsuz gibi ve benim bir şey yapmam lazım.
    çayına şeker atışını izliyorum şimdi, karıştırdı bir yudum aldı sanki çayın o narin teninde izlediği yolu görüyorum ve kendi kendime eğer diyorum yaktıysan boğazını seni bir daha içmeyeceğim çay. rest çekiyorum çaya.
    -"güzelmiş" dedi.
    bir yudumda ben aldım şekersiz çayımdan barış ilan etmiştik.
    +"siz" dedim, "vitrin çocukları böyle kaliteli kahvaltılara alışkın değilsinizdir dokunmasın " dedim gülerek.
    - "siz çok alışkınsınız sanki beyfendi geçen kurban olanları herkes biliyor" dedi (kurbanda ki olayları gibtir edin önemli değil)
    ve bunları söylerken biraz da olsa keyfinin yerine geldiğini gördüm ya olsundu laf da soksa güler geçerimdi.

    edit: imla
    ···
   tümünü göster