oruç tutanlara acıyorum

bide kadın erkek şahitliğinin farklı olmasıyla ilgili entryne ilişkin pm gönderdim onu burayada yazayım bunu kadın erkek eşitsizliğine ilişkin yazmış olabileceğin herşeye cevap kabul edebilrsin..

diğer yazdıklarının da çoğunu okumadı ama bu entryde deiğindiğin kadın-erkek eşitliği cinsiyet ayrımcılığı konusunda çok yanılıyorsun. kadın ve erkek farklıdır. her anlamda. hatta insan olma dışında kadın ve erkeğin hemen hiç bir ortak özelliği yoktur. dolayısıyla psişeleri de beyinleri de yalana olan eğilimleri de farklı olabilir ki akrlıdır da. elbette bireysel farklılıklar yetiştirilme tarzları da yalana olan eğilimi veya güvenirliği etkileyebiril. ancak böyle olması; kadın ve erkeğin yalan söylemeye farklı düzeylerde eğilimde olmayacakarı anldıbına gelmez. yani genellersek kadın ve erkeğin güvenirlik konusunda istatistiksel bir anlam ifade edecek derece farklı düzeyde oldukları soylenebilir ki erkek bu konuda pozitif ayrışır.

bunu piskoloji okuyan ve kadın erkek-insan doğasına ilişkin yüzlerce kitap-makale okumuş birisi olarak söylüyorum

yine baka entry de yazıdğım bir şey konuyla ilgili

kadın erkek eşit olmak zorunda değil. kadın erkek doğası farklıdır zaten. kadın evrimsel açıdan doğadaki en güçlü ve hayatta kalabilme başedebilme potansiyeli en yüksek dölleri almaya çalışır yani çok eşlilik doğasında yoktur ( burda kadını genel anlamda dişi olarak da düşünebiliriz)

erkek ise döllerini olabildiğince çok geniş alanlara yaymaya çalışır coğrafi açıdan daha farklı alanlarda haimiyet güdüsüyle

kadın ve erkeğin doğası kesinlikle farklıdır

günümüzde fiziksel güç yerini para statü vs almıştır diyebiliriz dolayısıyla kadınların bunlardan etkilenmeleri evrimsel tarih açısından açıklanabilir

genç kadın ve erkeklerin fantezi ve hayalleri bile farklıdır. çoğu erkek çok para sahibi olup olabildiğince çok güzel kadınla yatma fantezisi kurar iken kadınlarn çoğu doğru erkeği bulup onunla ömür boyu mutlu olma hayalleri kurar

türe özgü evrimsel kalıt baskınlığıyla düşünün bun elbette medeniyet ve sosyal öğrenme - kültürlenme gibi faktörler temel çerçeveyi bir ölçüde saptırabilir..

sonuç: kadın ve erkeğin eşit olduğu ya da olması gerektiği bizim varsayayımımız ya da bazılarının.. gerçek böyle değil...
... ( bunu da erkeğe çok eşliliğin helal olması gibi eleştirilen diğer bir konuya cevap kabul edebilirsin)

not: hukuksal anlamdaki kadın erkek eşitliğini ben de savunuyorum o ayrı konu