ellerini tutmaya çalıştım.ellerini sinirle geri çekti.iyice gözleri doldu.korkuyordu biri fark edecek diye.insanlar fark etmesin diye elinden geleni yapıyordu.

camdaki buğuyu fark edince pgibopatlığın zirvesini yaptım.cama kalp çizip içinede ebru ve tipsiz yazdım.ebru insanların yüzünü görmemesi için yüzünü eliyle kapatıyordu.ilk etapta görmedi kalbi.burnunu çekip kafasını kaldırınca fark etti.şok içerisinde eliyle hemen camı sildi.

iyice saykolaşmıştım.düşünme yetim kaybolmuş.sadece ebru diyorum.çığrımdan çıktım.

-tipsiz çıldırdın mı sen?
+biliyomusun artık korkmuyorum.kaçana kadar böyle davranıcam.ozaman belki elini çabuk tutarsın.
-git tipsiz şimdilik git.
+ben sana herşey tamam diyorum.kaçıyoruz yakında.kaçıyoruz dimi?ha?
-olmaz tipsiz.yapma yalvarırım yapma.
+olur ebru olur!
-tipsiz gelemem.
+geliceksin ebru!eskisi gibi mi olsun istiyosun ha?aynı şeylerimi yaşatayım sana?
-eğer o yaptıklarını bi daha yaparsan yemin ederim kendimi öldürürüm.(kaşları çattı)

ulan sen ölürsen ben cehennemi yaşarım bu dünyada.tehtidi büyük.eski pgibopatlıklarıma devam edemem.

+eğer sen gelmezsende ben kendimi öldürürüm.
-tipsiz gelmem diyorum.
+sen bana gelmem diyerek öl diyorsun.
-ölll!(ağzından sinirle kaçtı)
+öleyim ha?gelmiyorsun demek?
-hayır tipsiiiz.
+sevmiyomusun beni?
-sevmiyorum.

sevdiğiniz kadından duyduğunuz bu söz,türkçesi bozuk angara çocuğunun size ana avrat küfür etmesi gibi bişey.içimi öyle bi acıttıki o sözü,gözüm döndü.

+senin ahmetini s ikiyim.kurduğun hayatıda skitim.onu mu seviyosun?o amk salağını mı?
-tipsiz git.bayılıcam artık.
+bak ne yapıcam şimdi.dışarı çıkıcam peşimden 1 dakika sonra gelmezsen yemin ederim bileklerimi kesecem.
-saçmalama!
+az önce öl dedin zaten.sevmiyorum dedin.hadi bakalım öldürücem kendimi.

kadın direk kalkıp lavaboya gitti.hıçkıra hıçkıra ağladı lavaboda.kimse bizi fark etmiyor.zaten ücra bi yerdeyiz.fark ederlersede analarını skiyim.ebruyu beklemeye başladım.bileklerimi kesermiyim?evet keserim beyler.bu liseli ergenin 3-5 hap aldıktan sonra,ailesi fark edip hastaneye zütürsün diye ilaç kutusunu yanı başına bırakması gibi bişey değil.o tamamen şovdur.eminim herkes bu tür bi kaç mal biliyordur.

benimkisi başka bişey beyler.o olmayınca yaşamanın anlamı kalmıyor.ee ozaman ne skime yaşıyım ki?çok zor değil karşı marketten jilet alırım.evet karşı marketten jilet almak kolay.zor olan ise bileklerini kesmek.bileklerimi keserken çektiğim acı değilde,ebrunun bunu yapacağımı bilmesine rağmen yanıma gelmeyişi canımı acıtır,beni öldürürdü.

kaşlarım çatık,aklımda düşünceler nefes nefeseyim.evet lan yapıcam bunu.skerim böyle hayatı.hem evdekilerde üzülür ölünce.vicdan azabından gebersin p içler.

5 dakika sonra geldi.yüzünde zerre makyaj kalmamış.elini yüzünü yıkamış.ama daha bi güzel olmuş.yeni bir konuşma için,sakince masaya oturdu.kaşlarım hala çatık.kesin geri vites atıcak.neleri göze aldığımı anlayınca kaçıcak benimle.

-tipsiz olmaz.

bu sefer ben ağlıycam amk.tamam lan sen istedin bunu.bileklerimi kesicem.aniden kalktım masadan.tek kelime etmedim.karşı markete gidip yaprak jilet aldım.markete gidene kadar ölümümden sonra ne olacağını düşündüm.öldükten sonra benim ne olacağım değil,arkamdan neler olacağını düşündüm.annemin ağlayışı,babam ve abimin vicdan azabı,burcunun göz yaşları,sarhoşun 40 gün içmeyip yasımı tutuşu,hepsini düşününce gözlerim doldu.ölmek istiyormuyum hayır.ama ebrunun inadı ve benim yaparım diyip söz vermem bunu yapmamı mecbur kılıyordu.hayatım boyunca hep mecburen yaşadım.siz daha iyi bilirsiniz.şimdi yine mecburen ölecektim.yağmur sağnak şekilde yağıyor.sırılsıklam oldum.

jilet paketini alıp tekrar girdim mekana.gayet sakin ve güler yüzlü şekilde ebrunun yanına gittim.masadan kalkmamıştı.paketin içinden bi tane jilet alıp;

+hemen şimdi yapıcam ebru.1 dakika.sadece bir dakika sonra çık dışarı yoksa kesicem bileklerimi.
-tipsiz gelmem.kaçamam.
+şimdi kaçmıycaz sadece beni inandır ebru.
-tipsiz ne yaparsan yap.umrumda değil.(yüzü yine buruştu)

bu sözlerin karşısında kesilen bileklerin acısı hiç sayılır.

+tamam izle ozaman.

diyip dışarı çıktım.ebru tedirginleşmeye başlamıştı.artık insanlar aramızdakileri fark edicek diye tedirgin olmuyordu.o aşamayı geçmiştik.artık kendimi öldürücem diye tedirgindi.çıktım dışarı beklemeye başladım.yağmur delicesine yağıyor.yağmur gözlerimden akan yaşla beraber yere dökülüyordu.yavaşça fırkamın kollarını topladım.elim titriyor.umarım ölmem lan.umarım hastaneye yetiştirilerde kurtarırlar.ozaman hem ailem değerimi anlar hemde ebru onu ne kadar sevdiğimi anlar.

1 dakika

http://www.youtube.com/watch?v=cp7LvAhC3i0

fon müziği

http://www.youtube.com/watch?v=aD5D59DE3rA

cafenin 50 metre uzağında dişlerimi sıkmış şekilde bekliyorum.sol bileğimi kesmek için hazırlandım.etrafta kimse yok.kendinize zarar vererek sevdiklerinizi üzebilirsiniz.peki ebru üzülecekmiydi?beni seviyormuydu?

ebrunun camdan beni izlediğini biliyordum.acaba yapamaz diyemi düşünüyordu?

yoksa gerçekten ölmemi mi istiyordu?

iki seçenekte bileklerimi kesmem yönündeydi.ispaat ve üzüntü.

gözlerim cafenin kapısında.film gibi programında gibiyim.kapının açılmasını ve ebrunun gelmesini bekliyorum.

gelmiycek.sevmiyor beni.bu düşünceler beni dahada hırslandırdı.jileti bileğime dayadım elim titremeye başladı.kısacık hayatım umarım burda bitmez.kendimi kaybettim sinirden.ebrunun beni sevmeyişi ölüm için geçerli sebepti.elveda ebru...

tam kesicektim ki kapı açıldı.

ebruyu her görüşümde seviniyordum ama o an hiç olmadığı kadar sevindim.ebru beni seviyordu demek.üzülecekti ölürsem.bunları bilmek çok güzel şeyler.ölmeyişime sevinmeyi bile unuttum bunları düşünürken.

şu güzelliğe bak.şu yüz ifadesi,yürüyüş.bu kadın için ölmeyeceksem ne için ölecem ha?

kapıdan çıkar çıkmaz beni gördü.kadın o an bile saçları ıslanmasın diye menü listesini alıp kafasını kapatmıştı.jileti bileğimden çektim ve bekledim.ebru hızlı adımlarla yanıma geldi.yağmurdan sırılsıklam olmuştum.ebru ağlayarak yanıma geldi.o ağlarken ben gülmeye başladım.kaşlarını düşürerek kollarıma baktı kesilmişmi diye.kesilmediğini görünce derin nefes aldı.sonra elimdeki jileti dikkatli şekilde alıp yere attı.elimden tuttu ağlamaya başladı.biri görecek diye korkmuyordu.o sıra garson kız bizi gördü.

içim huzurla doldu.ebruya gülen gözlerle bakıp konuştum;

+seviyorsun beni
-seviyorum manyak.
+sadece seviyorum de.
-seviyorum.
+bi daha söylesene.
-tipsiz tamam seviyorum.buna mecburum.eve git hemen uyu.zaten ıslanmışsın hasta olacaksın.

hasta olmak mı?az önce ölümle tango yaptım ebru.

ebrunun son söylediği sözleri içimi ısıtmıştı.beni düşünüyordu.hasta olacağımdan endişe ediyordu.evle aramın bozuk olduğumu bilmiyordu.

+bana bişey olmaz ebru.ben herşeyi halledicem.parayıda bulucam..

kadın kaçışa kitlendiğimi anlayınca başının nasıl bi belada olduğunu ve nasıl ciddi olduğumu anladı.

-tamam tipsiz git.kötü bişey yapma kendine gelince konuşalım tamam mı?
+tamam.
-ben arıycam.
+tamam ebrum

diyip ağır ağır uzaklaştım ordan.ebru kafasındaki menüyle beraber koşar adım içeri girdi.girerken bana baktı fark ettim.içeri girince garson kızlar sormuşlar ne oldu diye.herzaman ki yalanımızı atmış.ailesiyle arası bozuk falan filan.ebru yalan atma uzmanıdır.bir imamı ateist yapabilir.

az önce gerçektende ölebilirdim.ben ebru için ölmeyi değil cehennemde yanmayı göze almışım.din kurallarını bilirsiniz.kendini öldürürsen cehennemdesin.

5 dakika önce dünyanın en mutsuz adamıydım.ama şuan.dünyanın en mutlu insanıydım.sevdiğim kadının beni sevmediğini bilerek ölücektim.ebru beni seviyor.kaçıcaz buralardan.bu olayı bazen hatırlayıp gülecez.tamam çocuklarımıza asla nasıl tanıştığımızı anlatamıycaz ama kendi aramızda hep nasıl zorluklarala birlikte olduğumuzu anlatıcaz.

şakın gözler ve yağmurun altında sarhoşun evine doğru yürüyordum.kafamı kaldırmışım gökyüzüne.yağmurla sevişir gibiyim.